Van Damme'ın ilk filmi

Hemen hemen her Türk gencinin dövüş sanatlarıyla ilk tanışması Van Damme ile olmuştur. İstisnası çok ama çok azdır. Türk popüler kültüründe Van Damme'ın yeri o kadar ayrıdır ki, o, BBG evini de ziyaret etmiş, Reha Muhtar'a da çıkmış, Sınav filminde Okan Bayülgen'in yurt dışından gelen misafiri rolünü oynamıştır. Bu sayfanın adının Kansporu olmasının da başlıca sebebi kendisinin kült ötesi filmi Bloodsport'tur.

Geçen gün Türkiye'nin en çok okunan sinema blogu Öteki Sinema'da Van Damme'ın ilk filmi ''Altın Yumruk'' (No Retreat No Surrender) ile ilgili çok güzel bir yazı çıkmış. Sizlerle burdan paylaşmak istedim:

http://www.otekisinema.com/2010/01/27/altin-yumruk-no-retreat-no-surrender-1986/

UYARI: Bu filmi bu yazıyı yazdıktan 1 ay sonra izledim. Çok ama çok kötü, rezil bir film. Uyarmadı demeyin sonra.

(Şu sıralar 50 yaşındaki Van Damme'ın tekrar gerçek bir Muay Thai maçına çıkacağı söylentileri etrafta dolaşıyor. Ona göre)

Joachim Hansen, tüysiklete indi

PRIDE'ın çöküşünden sonra bir ara UFC'ye gelmesi gündemde olan ancak Japonya'da kalmayı seçen Hansen, şimdi Bibiano Fernandes ile dövüşmek için bir siklet düşerek tüysiklete (featherweight) indi.

Hansen, DREAM featherweight şampiyonu Bibiano Fernandez ile kemer maçına çıkacak. Fernandez, şu anda Sherdog'un sıralamasına göre dünyada tüysiklette 4 numarada. İlk 3 sıra ise Aldo, Brown ve Faber ile WEC dövüşçülerine ait.

PRIDE döneminin en parlak yıldızlarından Joachim Hansen, MMA'in gelmiş geçmiş en iyi hafifsikletlerinden (lightweight) biri olarak kabul ediliyor.

Tarihten sayfalar: İlk UFC maçı

Sene 1993, yer Denver, Colorado. İlk UFC gecesi, ve gecenin ilk maçı...

Jackie Chan: ''MMA'i sevmiyorum''

Jackie Chan, MMA ile ilgili görüşü sorulduğunda ''MMA'i sevmiyorum çünkü dövüş sanatlarında en önemli şey saygıdır. Biri yere düştüğü zaman tutup ayağa kaldırırsın. Dövüşmeye devam edecek misin diye sorarsın. Yerdeki adama vurmaya devam etmezsin.'' demiş. E hani bir nebze haksız da değil hani diye düşünmeden edemiyor insan...

(Kaynak: http://www.sherdog.com/news/articles/Jackie-Chan-Does-Not-Like-MMA-22150 )

İlk açık hava UFC event'i Abu Dabi'de!

UFC 112, açık havada yapılan ilk UFC eventi olacak. Anderson Silva ile Vitor Belfort'un karşı karşıya geleceği gece için yakında Abu Dabi'de bir basın açıklaması yapılacak.

Lesnar antremanlara başlıyor

Aylardır devam eden UFC ağırsiklet şampiyonu Brock Lesnar'ın hastalık bilmecesi sonunda sonuçlanabildi. Dana White'ın Lesnar'ın hayati tehlikede olduğunu açıklamasıyla başlayan olaylar çığ gibi büyümüş, domuz gribi, steroid, hatta AIDS söylentileri havada uçuşmaya başlamıştı. ( http://kansporu.blogspot.com/2009/11/lesnara-neler-oluyor.html )

Daha 2 gün öncesine kadar bir daha spor yapıp yapamayacağı muamma olan Lesnar, 2-3 ay içinde dövüşmeye hazır olduğunu resmen dün açıkladı.

Lesnar'ın hastalığının adı Diverticulosis'miş. Bağırsakların bazı zayıf noktalarda dışarı doğru baskı yapmasıyla oluşan rahatsızlık durumu. Çocukluğundan beri sadece et yediğini söyleyen Lesnar'ın, yeterli sebze meyve yememesinden dolayı lif eksikliği sonucunda bu duruma geldiği açıklandı.

Kanada'dayken bir otel odasında bir gece aniden şok halinde uyanan ve nerede olduğunu bilmeyen Lesnar, eşi tarafından 2.5 saat ötede bir hastaneye yetiştirilerek mucizevi bir şekilde hayatta kalmayı başarmış. Bu hafta bütün MMA haber kaynakları bu olayı konuşuyor, daha da konuşacak anlaşılan. 

Lesnar, yaptığı basın açıklamasında ''ben etoburum, NRA üyesiyim, ateş edip vurduğumu yerim, sebze yemeye hiç alışmadım o yüzden'' gibi saçma sapan laflar etmekten geri kalmamış. Dahası,  Kanada hastanelerine ve ulusal sağlık planlaması yüzünden bir sebeple Barack Obama'ya da laf atan Brock Lesnar yine herzamanki gibi uçmuş. Mir'i geçen maç yeterince dövemediğini ve bir defa daha karşılaşmayı çok istediğini de eklemiş. Yani biz artık ne diyelim... Nerde o eski şampiyonlar mı diyelim?

Şimdi Shane Carwin vs Frank Mir maçının galibi,  ilkbaharda Lesnar'ın rakibi olacak. 

İlk defa 2 UFC Hall of Famer karşılaşıyor!

UFC'nin tarihinde ilk defa 2 yaşayan efsane karşı karşıya geliyor. Evet UFC 109'da gecenin maçı: Mark Coleman ve Randy Couture!  

UFC 10 şampiyonu, UFC 11 şampiyonu, UFC ağırsiklet şampiyonu ve PRIDE 2000 GP turnuva şampiyonu, 45 yaşındaki Mark ''The Hammer'' Coleman!

...ve karşısında...

İki ayrı siklette tam 5 kez UFC şampiyonu olan 46 yaşındaki, Randy ''The Natural'' Couture nam-ı diğer Kaptan Amerika!

Mark Coleman:

Oleg Taktarov, Predators'da

90'ların efsane MMA'cisi, UFC 6'nın şampiyonu, PRIDE veteranı Oleg Taktarov, Predators (Predator 3) filminde Adrian Brody'nin yanında rol alıyor. Harikulade bir hareket...

Murat Kazgan, Posta gazetesine çıktı

Türkiye'de MMA'e gerçekten gönül vermiş olan bir avuç insandan biri Murat Kazgan. Bu sporu aslen sadece kendi imkanlarıyla internet üzerinden öğrenen Kazgan, MMA'in Türkiye'de daha çok duyulması için kilit isimlerden biri durumunda. 

Murat'ın Posta gazetesiyle yaptığı röportaj, Türkiye'de MMA adına son derece sevindirici bir gelişme. Malesef röportajın konuya yaklaşımı yeterince profesyönel değil. Zaten gazetede Murat Kazgan yerine Murat Kazman, ve UFC yerine UFS yazılmasında da bunu anlıyoruz. Ama tabi kafes dövüşü hala bize o kadar uzak bir mevhum ki, böyle pürüzleri şimdilik hoş görmemiz gerekir. Önemli olan Türkiye'de MMA'in daha geniş bir kitleye ulaşmış olması. 

Haberin tamamını buradan okuyabilirsiniz: 

http://www.posta.com.tr/pazarpostasi/HaberDetay/Kavgadan_nefret_ediyorum_hic_kimseyi_dovmedim.htm?ArticleID=14755&PageIndex=1

Murat bu akşam da Habertürk'te Hülya Avşar'ın programına katılıyor! Murat'ı tebrik ediyoruz ve başarılarının devamını diliyoruz.

Not: Röportajda ''Türkiye'de BJJ bilinmiyor'' diye geçiyor (BJJ, yani Brazilian Jiu-Jitsu)  ancak ülkemizde BRASA TR takımı altında Burak Değer Biçer ve Ertan Balaban gibi iki çok önemli isim olduğunu da not düşelim. 

Abu Dabi, UFC'nin %10'unu satın aldı.

ZUFFA'nın %10'u Abu Dabi hükümetinin sahibi olduğu ''Flash Entertainment'' tarafından satın alındı. Fertitta kardeşlerin bu hamlesi, UFC'nin dünya çapında büyümesi için çok önemli bir stratejik adım gibi gözüküyor.

MMA'in inanılması zor yükselişiyle beraber, yavaş yavaş Asya önemli bir pazar olmak üzere. İşin içinde Japonya var, sonra belki daha da önemlisi Çin'in kendi MMA organizasyonu var, farklı kültürler, farklı dengeler var... Zuffa, Abu Dabi bağlantısıyla Asya pazarında kendilerine iyi bir temsilci kazanmış oldular diye düşünüyorum.

Abu Dabi'nin şeyhi Muhammed Bin Zayed El Nahyan'ın bu bağlantıda rolü büyük. Renzo Gracie'nin altında siyah kuşak sahibi olan Şeyh El Nahyan, büyük bir MMA hayranı. Abu Dabi'de yapılan BJJ ve Grappling turnuvalarının tarihi UFC'den bile eski. 

Dana White ve Lorenzo Fertitta'nın FOX'a verdiği söyleşiyi izlemek için tıklayın:

http://fiveouncesofpain.com/2010/01/13/lorenzo-fertitta-and-dana-white-on-fox-talking-deal-with-flash-entertainment/

''Best of the PRIDE''

UFC'nin kanalı SPIKE TV'de, bu hafta ''Best of the PRIDE'' başlıyor.

Best of the PRIDE sunar:

Chuck Liddell vs Alistair Overeem

http://www.bloodyelbow.com/2010/1/12/1248538/best-of-pride-presents-chuck

A TAKIMI geliyor!

Valla Quinton Rampage Jackson'dan çok iyi ''BA Baracus'' olurmuş görüyoruz ki. Rampage, hakikaten Hollywood'da yeni bir kariyere yelken açıp MMA'i bırakırsa şaşırmayın...

(Ama bu sene içinde UFC'ye dönüp Rashad Evans'la dövüşeceğini de resmen açıklamış bulunuyor kendisi)

Mete Evrenol ile UFC 108

Kansporu için yazan:

Mete Evrenol

MGM oteline tren ile geldik. İçeri girince bir konser havası.. büyük bir kalabalık... Kız erkek sayısı şaşırtıcı derece yakın.

Ortam çok rahat, taraflaşma pek yok, gerginlik hiç yok... Kendimize kola ve küçük viski şişeleri aldık. Cam şişe olmadığı sürece dışardan içki getirmek serbest. Neyse, girdik içeri, tribünlere çıkmadan evvel, UFC store'lar var. İşte bilimum poster tshirt fln.. İkinci sınıf gibi gözüküyor bu standlar, yani mallar iyidir ama uyduruk bir masanin üzerine siyah örtü koymuşlar oturuyolar.. o kadar...

Hemen girişte bi THE US NAVY standı var... 45 barfix çekene şapka ve gözlük veriyorlar. Tabi herkes abanıyo. 200 barfix falanda vardı ama onlara ne veriyorlar bilemiorum.

Neyse girdik içeri, içerisi baya iyi, yani en uzak noktalardan birinde oturmamıza rağmen octagon baya net gözüküyor. Etrafta dev ekranlar falan var. Neyse girdik, saat 7'den evvel, PPW değil de, Spike'da yayınlanan ana kart dışı dövüşler vardı. Onlardan biri hemen başladı ve en çarpıcı olay, derhal fark ediyorsun, çok sessiz...
Çünkü sevgili Mike Goldberg ve Joe Rogan'ın, testesteron kokan sesleri yok... Başlıyor dövüş, stad sessizleşiyor.. herifleri izliyorsun.. Bir yumruk, bir kaç tekme fln derken bir take down, herkes bağırıyor.. Yere iniyor dövüşçüler falan.. yerde güreşilirken tekrar sessizleşiyor ortam...

Çok ilginç bir gerçeklik ve janjanlığı soyulmuş bi deneyim.. Orada uzakta ayakta gözünün önünde gördüğün bir adam, kafasına tekme yiyip bayılıyor... Sen bi zaman gitmiştin, cok çıplak bir tecrübe demiştin. Herhalde en iyi tanım o.. cok çıplak.. yani hem bir televizyon olayı olarak çıplak, janjani yok, hem sosyal bir olay olarak yani "kanlı canlı adamlar deli gibi birbirine giriyor"

Bunun üzerine stadın içinde sosisli satan standlara kosup, çok uyduruk ve mega kazık olan cep radyolarından aldım... Aşırı rahatsız edici bir statik gürülütü eşliğinde Joe Rogan bir kulakta, sessizlik diğer kulakta öyle izledik...

Mete Evrenol (sağda)

Dövüşler arası, tiyatroda ara olmuş gibi milet çişe gidiyor, bişeyler alıp geliyorlar falan.. Aslında böyle çok akıcı futbol gibi bir tecrübe değil. Dur kalk dur kalk, biraz Amerikan Futbolu gibi.. ama işte seven anlıyor o kişisel oyunları..

İlginç olay, main card başladıktan sora PPV ve main card dövüşlerinin arasına, bizim saat 7'den önce izlediğimiz dövüşleri koyuyorlar. O yüzden radyodan tekrar dinliyorsun. O sırada millet içki içiyor falan stadda...

Ama yani dövüşcüler anons edilmeden, o "ara"nın bittiğini belli etmek için bütün ışıklar kapanıyor... İşte O an çok iyi işte.. İnanılmaz bağırıyor herkes... Sonra Bruce Buffer başlıyor!.. Tabi dövüşçülerin çıkışı PRIDE günlerindeki şatafatı aratıyor ama yine de etkileyici...

Silva fln çıktığında millet çok feci bağırıyordu... Hele olaylardan sonra, son round millet deliriyodu. Nedendir bilmiorum, hiç kimse Evans'ı sevmiyor. Son round BÜTÜN stad çıldırdı, Silva alır mı diye.. hayır alamaz.. kepaze...
İşte böyle deli gibi deneyim,
Çıkış Ali Samiyen'i hatırlattı, ABD standartlarına uymayan, mega sıkışıklık içinde itiş kakış çıktık. Malesef kimse ile resim fln cektiremedik. Gerçi after partyler var. Hangi dövüşçünün nereye gideceği belli ama çok ghetto oluyor o barlar.. tüm abazalar doluşuyo falan.. o yüzden hiç denemedik.. İşte abim, benim UFC108 ile ilgili anılarım böyle...

Dynamite 2009!!'dan kısaca...

Minowaman'ın muhteşem zaferi dışında Dynamite 2009!!'daki en büyük manşet Shinya Aoki'nin kol kıran submission zaferi oldu. Hatta batı MMA dünyasında bu olay Minowaman'ın zaferinden çok daha büyük bir yankı uyandırdı.

Hafifsiklette dünyanın en iyi birkaç MMA dövüşçüsünden biri olan Shinya Aoki, rakibi Hirota pes etmeyince çareyi Hirota'nın kolunu kırmakta buldu. Hakem maçı durdurduktan sonra, Aoki'nin sevinç gösterilerinin dozunu kaçırıp yerde yatan Hirota'ya el hareketi çekmesi ise geceye damgasını vurdu. DREAM ve Sengoku'nun büyük tepkisini çeken Aoki, toplantıda özür diledi. Bu arada üstüne vazife olmayan Dana White da ertesi gün Aoki'yi savunan açıklamalar yaparak kendinden bekleneni verdi.

Gecenin diğer bombaları MMA efsaneleri Gary Goodridge ve Fujita'nın beklenildiği şekilde hezimete uğramalarıydı. İki eski toprak da şu anda zirveye oynayan olan genç ve dinamit gibi iki savaşçının karşısına yem gibi atılmıştı adeta. Overeem, Fujita'yı tek bir diz darbesiyle nakavt ederken, Mousasi de Goodridge'ı 1:34'te ezdi geçti. Aslında Mousasi vs. Goodridge maçını hakem daha geç bitirmeliydi, ama yine de sonuç değişmeyecekti. Kağıt üzerinde harika gözüken bu maçların bu kadar tek taraflı ve tatsız geçeceğini beklemiyorduk doğrusu...

Minowaman inanılmazı başardı, tarihe geçti

MMA'in eski günlerini hatırlatan, akıllara zarar Super Hulk Turnuvası'nın galibi turnuvanın en küçük adamı Minowaman oldu!

Ekim ayı içerisinde ''Yılın adamı: Minowaman'' diye bir yazı yazmıştım. Ancak çeyrek ve yarı finallerde Bob Sapp ve Hong Man Choi gibi 2 devi geçen Minowaman'ın, finalde Sokoudjou gibi çok iddialı bir ismi daha devirebileceğini gerçekten sanmıyordum. Evet, Minowaman inanılmazı başardı diyebiliriz.

Aslında maç oldukça sıkıcı ve sinir bozucu seyretti. İlk defa bir MMA maçında iki dövüşçünün de 2şer defa sarı kart gördüğüne tanık oldum! (Pasif dövüşenlere Japonya'da sarı kart veriliyor. Sarı kart demek, dövüşçünün o geceki kazancının %10'unu kaybetmesi demek)

Bir de üstüne üstlük maçın sonunda hakem tarafından bir erken müdahale sözkonusu. Ancak bütün bunlar yine de Minowaman'ın tarihe geçecek destanına gölge düşürebilcek gibi değil. 

Adeta bir futbol köşe yazarı ağzıyla yazımı sonlandırıyorum: Hani bu adamı sevmeyen ölsün derler ya.. aynen öyle...

Kansporu 2009 MMA ödülleri !!!

Bu seçimler esnasında bana yardımcı olan Selman Çetinkaya, Met, Caglar ve El Ramiro'ya çok teşekkürlerle!..

2009'un en iyi dövüşçüsü: Fedor Emelianenko
BJ Penn
St Pierre
Spider Silva
Gegard Mousasi

2009'un en iyi maçı: Fedor vs Arlovski (Affliction 2)
Fedor vs Rogers (Strikeforce Fedor vs Rogers)
Brown vs Faber (WEC 41)
Wanderlei Silva vs Franklin (UFC 99)
Guida vs Sanchez (TUF 9 Finale)
Scott Smith vs Cung Le (Strikeforce Evolution)
Nogueira vs Couture (UFC 102)


2009'un en iyi submission'ı: Imada vs Masvidal (Bellator5)
Penn vs. Florian (UFC101)
Maia vs. Sonnen (UFC95)
Aoki vs Hirota (Dynamite 2009!!)

2009'un en iyi nakavtı: Henderson/Bisping (UFC100)
Machida/Evans(UFC98)
Fedor/Arlovski (Affliction 2)
Fedor/Rogers (Strikeforce Fedor vs Rogers)
Silva/Griffin (UFC 101)

2009'un en iyi çıkış yapan dövüşçüsü: Brock Lesnar
Jon Jones
Cain Velasquez
Brett Rogers
Zaromskis

2009'un en sürpriz sonucu: Ray Mercer vs Tim Sylvia (AMMA 3)
Arlovski vs Rogers (Strikeforce)
Dos Santos vs Cro Cop (UFC 103)
Minowaman vs Hong Man Choi (DREAM 11)
Minowaman vs Sokoudjou (Dynamite!! 2009)
Silva vs Griffin (UFC 101)

2009'un en ezici galibiyeti: King Mo vs Mark Kerr (M1 Breakthrough)
Silva vs Griffin (UFC 101)
Mir vs Congo (UFC 107)
Lesnar vs Mir (UFC 100)
Diaz vs Shamrock (Strikeforce - Diaz vs Shamrock)

2009'un en büyük rezaleti: Josh Barnett'in doping skandalı ve Affliction'ın yok oluşu
Machida vs. Shogun maçındaki akılalmaz jüri kararı
DREAM'in akıllara zarar Hong Man Choi ve Jose Canseco eşleşmesi
Rampage'in genel grafiği ve MMA'i bıraktığını açıklaması
Forrest Griffin'in UFC101'deki unutulmaz koşusu
Sylvia'nın Mercer karşısında 9 saniyede nakavt olması
Dana White'ın Shamrock ve Tito'yu UFC 100 kutlamalarının dışında bırakması
Habertürk sitesinde çıkan yalan dolan kafes dövüşü haberi


2009'un en bomba olayı: Minowaman'ın Super Hulk turnuvasını kazanması
Randy Couture'un 6 maçlık sözleşmeye imza atması
Fedor'un hala yenilmemiş olması
Kimbo'nun TUF 10'a girmesi
Mayhem Miller'ın DREAM 9 çıkış şovu

2009 Türkiye ödülü: Ertan Balaban (www.mmaistanbul.com)

2009 Kansporu yaşam boyu başarı ödülü: Kazushi Sakuraba ve Randy Couture

Takanori Gomi UFC'de!

2010'un ilk bombası patladı. Japon MMA'inin sembol isimlerinden biri olan, 2. jenerasyonun en büyük yıldızlarından Takanori Gomi artık UFC'de!

Aslında Gomi, 2007'de Nick Diaz'la dövüştüğü (ve kaybettiği) o efsanevi maçtan sonra bir daha çok ciddi bir rakiple karşılaşmadı. Hatta son 4 maçının 2'sini de kaybetti. Ama yine de bu 31 yaşındaki yıldızın yaratacağı heycanı kesinlikle azaltmıyor. 

(Not: Türkiye'nin önde gelen MMA takipçilerinden Arda K, bundan 4-5 sene önce, rüyasında Gomi ile dövüştüğünü görmüş, ve maçı kaybetmesine rağmen Gomi ile decision'a kalmaktan dolayı gurur duyarken uyanmıştı)