Pazartesi, Kasım 28, 2011

New York eyaletindeki MMA'i yasallaştırma savaşı bizim basına da yansıdı: "Dövüşmek anayasal hak sayılmalı"

2 sene önce Türk basınında MMA ile ilgili son derece komik ve cahilce bir haber çıkmıştı; Krizin Mimarları Birbirini Dövüyor başlıklı bu haberi yazanın belli ki dünyanın en hızlı büyüyen sporundan en ufak bir haberi yoktu. Şimdi 2 sene sonra, artık ufak tefek içinde MMA geçen haberler çıkmaya başlaması sevindirici. Yine bu haberlerin esas merkezinde MMA yok, ama yine de güzel... Geçen hafta Putin'in Fedor maçında yuhalanması Hürriyet'e haber olmuştu, bu sefer de HaberTürk, New York'taki MMA'i yasallaştırma mücadelesine yer ayırmış. Haber şöyle:

Haberturk'teki yazıya Aldo'nun fotografını
uygun görmüşler eksik olmasınlar. Ama o sağ
üst köşedeki karartı bi parmak mıdır nedir?
ABD’nin karma dövüş sanatının 1997’den beri yasak olduğu New York Eyaleti’ndeki dövüşçüler, anayasanın birinci maddesini arkalarına alarak yasağın kaldırılması için hukuki mücadele başlattı.

ABD’nin New York Eyaleti’nde yaşayan, kısa adı “MMA” olan “karma dövüş sanatı” ustaları, boks, güreş, Jiu Jitsu dahil birçok dövüş sanatını içeren “sporlarını” yasaklayan yasanın değiştirilmesi için kolları sıvadı. New York Üniversitesi’nde görevli hukuk profesörü Barry Friedman, “dövüşçü”, izleyici ve organizatörlerin adına geçen hafta federal mahkemeye dava dilekçesi sundu. MMA dövüşçülerinin çıkış noktası, anayasanın ifade özgürlüğüne atıfta bulunan birinci maddesi olduğu için konunun bireysel hak ve özgürlükler kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği tartışması gündeme geldi. Yasağın 1997’de yürürlüğe girdiği New York’un, yasak uygulanan az sayıda eyaletten biri olduğunu anımsatan Friedman, “Bu kadar şiddet içeren bilgisayar oyunu ve TV yayını yasaklanmazken sporun yasaklanması kabul edilemez. Bu yasak insanların kendilerini ifade etme özgürlüklerine aykırı” görüşünü savundu. Friedman, karma dövüş sanatında amacın zarar vermek değil kazanmak olduğunun, kadın dövüşçülerin kendilerini koruyabileceklerini kanıtladıklarının altını çizdi.

HER ŞEY SERBEST

Birçok dövüş sporunun birleşmesinden meydana gelen “Karman Dövüş Sanatları”nda (Mix Martial Arts), tekme ve yumruk kombinasyonlarına artı olarak yerde boğuşma teknikleri de uygulanıyor.

GAZETE HABERTÜRK
http://www.haberturk.com/polemik/haber/692291-dovusmek-anayasal-hak-sayilmali

Pazartesi, Kasım 28, 2011

Chris Leben, doping cezalısı: 1 yıl yok!

UFC 138'deki Mark Munoz maçından sonra kanında 2 yasaklı ağrı kesici madde (Oxycodone ve Oxymorphone) tespit edilen Chris Leben, UFC tarafından 1 yıl süreyle müsabakadan men edildi... Hadi bakalım, bu herifi de seviyodum, yazık oldu...

Pazartesi, Kasım 28, 2011

MMA'in ilk dövüşçü-ringkızı atışması Chael Sonnen ve Arianny Celeste'ten geliyorduuu...

Çok önemli bi haber değil tabi, ama daha önce hiç bir benzerini de hatırlamıyorum... Bir dövüşçü ve ring kızının laf kavgasına girdiğini de görmüş oluyoruz böylece...

Geçen sene Chael Sonnen ve Arianny Celeste'in arasında bi partide bi problem çıkmış bi şekilde... Şimdi nerden çıktı bilmiyoruz, birden twitter'da birbirlerine "aptal, düşük IQ'lü" falan gibi mesajlar yazmaları bütün MMA sitelerinde haber olarak geçiyo şu sıralar diye payımıza düşen magazinimizi de yapıp geçiyorum...

Pazartesi, Kasım 28, 2011

Japonya'daki UFC dövüş kartı resmen açıklandı

26 Şubat'ta, 12 yıllık bir aradan sonra UFC tekrar Japonya'da! İşte UFC 144'ün dövüş kartı:

Main Card
Frankie Edgar vs. Ben Henderson
Yoshihiro Akiyama vs. Jake Shields
Anthony Pettis vs. Joe Lauzon
Rampage Jackson vs. Ryan Bader
Mark Hunt vs. Cheick Kongo

Under Card
Hatsu Hioki vs. Bart Palaszewski
Yushin Okami vs. Tim Boetsch
Leonard Garcia vs. T Zhang
Riki Fukuda vs. Steve Cantwell
Kid Yamamoto vs. Vaughan Lee
Takanori Gomi vs. George Sotiropoulos
Takeya Mizugaki vs. Chris Cariaso

Pazar, Kasım 27, 2011

Jr Dos Santos: Overeem ya da Lesnar farketmez!

(Kansporu için yazan Cem Karasu)

UFC yeni ağırsiklet şampiyonu Junior Dos Santos ileride yapacağı maçlar hakkında düşüncelerini paylaştı. 30 Aralık'da Las Vegas'da gerçekleşecek olan UFC eski ağırsiklet şampiyonu Brock Lesnar ile Strikeforce ağırsiklet şampiyonu Alistair Overeem maçının galibi Junior Dos Santos ile kemer maçına çıkması bekleniyor, Bu konu hakkında düşüncelerini paylaşan Dos Santos, Overeem'in de Lesnar'ın da büyük ve güçlü adamlar olduğunu, fakat kazanan kim olursa olsun kendisi için hiç farketmeyeceğini belirtti. Dos Santos, Cain Velasquez ile çıktığı kemer maçında dizinden rahatsız olduğunu fakat şimdi iyileştiğini de belirtti...


kaynak: http://lowkick.blitzcorner.com/UFC/Junior-dos-Santos-I-dont-care-who-wins-between-Brock-Lesnar-and-Alistair-Overeem-14498

Pazar, Kasım 27, 2011

Salı, Kasım 22, 2011

Kısa Kısa...

- Fedor vs. Monson maçından sonra ringe çıkan Putin'in seyirciler tarafından yuhalanması Rusya'da ve bütün dünya basınında büyük yankı buldu. Hatta haber Hürriyet'te bile geçti. http://www.hurriyet.com.tr/planet/19292588.asp 

- Jeff Monson, Fedor'la maçından önce soyunma odasında 2 Rus polisi dövmüşmüş... Olay Rus basınına yansımış. Sherdog'un haberi: http://bit.ly/vvQCxU

- Jr Dos Santos, 2016 Rio Olimpiyatları'nda boksta şansını denemek istiyormuş

- Chael Sonnen, Anderson Silva'nın "gel Brezilya'da dövüşelim" teklifini kabul etmiş

- Ama Anderson Silva Haziran 2012'ye kadar sakat...

- TUF 15 koçları kesinleşti gibi: Urijah Faber vs. Dominick Cruz

- Josh Koscheck ve Carlos Condit, UFC 143'te karşılaşacaklar

- Middleeasy okuduüum, Fedor'un 2012'de UFC'yle sözleşme imzalayıp, Cain Velasquez karşısına çıkacağı söylentisini pek ciddiye alamadım. Ama belli de olmaz tabi...

Salı, Kasım 22, 2011

Ken Shamrock'la MMA kariyeri, Amerikan Güreşi, ve steroid kullanımı üzerine...




00:25 Shamrock'un dövüşmeye başlaması ve submission'lar
04:20 Pancrase ve Japon seyircisi
06:15 Bas Rutten
10:00 Streoid kullanımı hakkında
13:55 Amerikan Güreşi hakkında
16.20 Ken Shamrock'un Amerikan Güreşi kariyeri
24.10 Modern MMA ve Shamrock'un zamanı arasındaki farklar... MMA, boksun gittiği yere mi gidiyor?

Pazartesi, Kasım 21, 2011

Fedor vs. Satoshi Ishii, yılbaşında Dynamite!!'ta

(Kansporu için yazan Cem Karasu)

Pazar günü Jeff Monson'la Moskova'da dövüşen 35 yaşındaki Fedor, MMA kariyerini bitirmeyi hala düşünmüyor. Fedor, şimdi de Japonya'nın ünlü Dynamite!! organizasyonunun yılbaşı etkinliğinde Satoshi Ishii ile karşılaşacak.

Ardarda aldığı Werdum, Silva ve Dan Henderson mağlubiyetlerinden sonra şöhretini ciddi bir şekilde zedeleyen Fedor, Monson'la yaptığı maçı jüri kararıyla kazanmasına rağmen bitmiş halde olduğunu bir kez daha gösterdi. Eski Fedor'dan eser yoktu...


24 yaşındaki, 2008 yılı altın madalyalı judocu Ishii, daha önce yine bir Dynamite!! gecesinde, 2010'un son gününde Jerome Le Banner'ı jüri kararıyla yenmişti.

2011'in son gününde Japonya'nın Saitama kentinde gerçekleşecek olan bu seferki Dynamite!!'ta, Fedor'un bittiğini bir kez daha mı göstereceği yoksa iyi bir performans mı çıkaracağı merak konusu...

Pazartesi, Kasım 21, 2011

Shogun Rua 16 yaşında bir "ev maçı"nda!

Sene 19987 veya 1998... Dövüş dünyasında Bas Rutten'in dehşet saldığı zamanlar... Japonya'da PRIDE yeni başlıyor, Amerika'da Randy Couture UFC ağırsiklet şampiyonluk kemerini beline takmış...  ve o gece Brezilya'da bir evde, Mauricio adlı 16 yaşında bir çocuk hayatının en zorlu maçlarından birine çıkıyor...

Pazartesi, Kasım 21, 2011

ONE FC ve DREAM güçlerini birleştirdiler

Asya'da boşta kalan MMA sahnesine iddialı bir giriş yapan Singapur tabanlı ONE FC, Japonya'nın ölmek üzere olan organizasyonu DREAM ile güçlerini birleştirdi. Anlaşmaya göre DREAM'deki bazı ünlü dövüşçüleri ONE FC etkinliklerinde izleyeceğiz.

Birleşme ile birlikte 2012 senesi içerisinde DREAM'in 4-6 etkinlik, ONE FC'nin ise 8-12 etkinlik yapacağı tahmin ediliyor.

PRIDE'ın devamı olan DREAM, 2011 senesi içerisinde ancak 3 tane etkinlik düzenleyebilmiş, ve iflasın eşiğine gelmişti... Bu sırada Singapur'da kurulan ONE FC'nin ilk şovu büyük reklam yapmış ama beklentileri tam da karşılayamamıştı...

Şimdi ONE FC, DREAM'in yıldız isimlerinden, DREAM de ONE FC'nin kapitalinden yararlanacak... Ama yine de ortaya yeni bir PRIDE çıkacağını beklemek büyük hayal perestlik olur tabi...

Pazar, Kasım 20, 2011

O sırada... Başka bi kafeste... Yılın maçı ödülüne bir aday da Bellator 58'den! Alvarez vs. Chandler'i izlemeniz lazım!

UFC gaza bastıkça bizim de Kansporu olarak başka organizasyonlara ayırdığımız yer ufaldıkça ufaldı... Ama Bellator'un yıllardır tutturduğu kaliteli çizgi de gözlerden kaçmıyor. Her sene yılın maçı, yılın nakavtı ve yılın submision'ı ödüllerine bir aday çıkarmayı başaran Bellator, dün gece de muhteşem bir kemer maçına sahne oldu...

- Eddie Alvarez vs. Michael Chandler


-Hector Lombard'ın Trevor Prangley karşısında aldığı nakavt galibiyeti de çok fenaydı:

Pazar, Kasım 20, 2011

Fedor vs. Monson, körler sağırlar birbirini ağırlar...

Bu Pazar, Rusya'da bir tiyatro oynandı... Vadim Finkelstein'ın kariyerini mahvettiğini düşündüğüm Fedor, eski günlerdeki gibi yine klasman olarak alt seviyede bir rakiple karşılaştırıldı. Zaten daha baştan kendisine bir galibiyet hediye edilmişti. Fedor'un en üst seviyede 3 adama maç kaybettikten sonra geri dönüp Jeff Monson'a karşı bir decision galibiyeti almış olması bence Fedor için oldukça küçük düşürücü. Malesef Dana White Fedor ile ilgili söylediği herşeyde haklı çıkıyor. Fedor'a duyduğum son saygı kırıntıları da rüzgarda savrulup gidiyor...

Sergilenen tiyatronun onur üyesi de Putin'di... Bi de Fedor'un karısı çok güzel, çok sade bir güzelliğe sahip. Söylemeden geçemedim... Onun dışında pek konuşacak birşey yok aslında... 2002'den sıkıcı bir Cage Rage ağırsiklet maçı gibi birşey izledik sırf meraktan...

Emekli olma tarihi çoktan geçmiş olan Jeff Monson, Fedor'un low-kick'leri karşısında çaresiz kalınca aslında maçın sonucu daha ilk 60 saniye içinde belli oldu. Fedor'un birkaç defa yumrukla yere düşürdüğü Monson, çift dalmaya çalışıp olmayınca kendini sırt üstü yere bırakmaya başlayınca ise bütün maçın böyle gideceği kesinleşti.

Monson'ın bu maçtan sonraki hali sadece yorgunluktandı... Yani gerisini siz düşünün artık...

Full maç: http://www.youtube.com/watch?v=ck6B4Ss7stQ

Pazar, Kasım 20, 2011

UFC 139: Hendo vs. Shogun, tarihin en iyi maçı olabilir!

İddia ediyorum 2011'in en iyi 3 maçı ("Edgar vs. Maynard II/III", "Guida vs Benson", ve dün geceden sonra "Shogun vs Hendo"), son 5 yılın en iyi 5 MMA maçı arasına girer!.. Öylesine inanılmaz bir sene geçiriyoruz...

PRIDE ruhunu geri getirdiler!

Hendo ve Shogun dün gece, MMA tarihindeki gelmiş geçmiş en büyük dövüşçülerden olmaktan da öte, birer kahraman olduklarını bir kere daha ispat ettiler. PRIDE ruhunu geri getirdiler! 

Bu iki gerçek dövüşçü ruhlu atlet, neden Jon Jones veya GSP'nin sahip olabileceğinden çok daha öte bir saygıya nail olduklarını bir kere daha hatırlattılar... Aslında bu maç için gerçekten kelimeler kifayetsiz kalıyor... Deminden beri ne yazacağımı düşünüyorum. Kendimi en iyi nasıl ifade edebilirim karar veremiyorum. Yazıp yazıp siliyorum...

İki efsane öyle bir savaşa girdiler ki, eğer bu maç FOX'ta yayınlaysaydı Amerika'da MMA yasaklanabilirdi! Maç bittikten sonra adrenalin uzun süre vücudumu terk etmedi. Saat sabah 5.30 (Türkiyedekiler için 7.30) olmasına rağmen uyumak için biraz beklemem gerekti. MMA tarihinin gelmiş geçmiş en heyecanlı maçına tanık olmak kolay değildi...

Shogun bir türlü ölmek bilmeyen bir cyborg gibiydi

41 yaşındaki yürüyen efsane Hendo, dün gecenin ilk 3 raundunda Shogun gibi bir muay thai ustasını darmadağın ederek bir kere daha kalitesini kanıtladı. Bugüne kadar anca Jon Jones'un yapabildiği işi, 41 yaşında yaptı Hendo... Ama Shogun, bu 3 raund boyunca aldığı bütün darbelere rağmen inmeyen bir korku filmi karakteri gibi ayağa kalkıp Hnedo'nun üzerine gelmeye devam etti. Bu 3 raund içerisinde 4 kere falan maç bitti artık dedik ama her seferinde (3 defa Shogun, 1 defa Hendo) başka dövüşçülerin yerle bir olacağı yerde ayağa kalkıp savaşmaya devam ettiler. Hele Shogun'ın en sonunda yediği bir araba dayağın üzerine bir de yerde kafasına üst üste aldığı dirsek darbelerinden sonra birden davranıp, Hendo'yu yere aması ve Hendo'nun çenesini yumruklaması filmlerde bile rastlaması zor bir sahneydi.

4. raunda geldiğimizde ise işler değişmişti ve Hendo'nun artık devam edecek hali kalmadığı belli oluyordu.  Shogun'ın suratı Jon Jones maçından da fena olmuştu. İki dövüşçü de başka şampiyonların çoktan pes edeceği yerde, dev yüreklerini ortaya koyup sonuna kadar gitmeyi başardılar. Bu raundda Shogun bir ara Hendo'yu düşerecek gibi olduğunda ise bir başka inanılması güç sahne daha izledik; Shogun'ın yumruklarından sersemleyen Hendo, ufak bir sarhoş dansıyla birkaç adım öteye kaçmıştı. Shogun tam öldürücü darbeyi vurmaya geliyordu ki, elleri aşağıdaki Hendo bir anda gücünün son damlasıyla sarhoş dansı yapar gibi bir sağ direk daha çıkardı! İzlerken 5 arkadaş hepimiz ayaktaydık, bu sahne sonrasında zıplayanlar oturanlar eğilenler kalkanlar oldu... Kendimizden geçtik...

Henderson 41 yaşında, son saniyeye kadar dayanarak bir efsane daha yazdı! 

Son raund artık Hendo için bir hayatta kalma mücadelesiydi. Kesinlikle 5 dakika daha gidecek hali kalmamıştı. Shogun, inanılmazı başarmış ve ayaktaydı. Ama maçı kazanmak için ne yapıp Hendo'yu pes ettirmesi gerekiyordu. Shogun, raund başlar başlamaz Hendo'yu yere alıp üzerine çıkmasını bildi. Ama imkanı yok, Hendo pes etmedi ve yerde sırtı üzerinden savaşmaya devam etti! Hendo aslında çoğunlukla anca bir half-guard almak için savaştı. Kontrol tamamen Shogun'dayıd. Ama ikisi de çok yorulmuştu. Ve Shogun Hendo'yu pes ettiremedi... Hendo bariz bir şekilde raundu 10-8 kaybetti. Ama yine de sonuçta Shogun karşısında maçı tamamlamayı başardı ve sonuçta 3 jürinin 3'ü de maçı Dan Henderson'a verdi...

Son söz? Gerçekten söyleyecek bir şey kalmadı... Bakalım önümüzdeki günlerde bu maçın MMA tarihindeki yeri ne olacak. Kesin olan bir şey var ki, dün gece bu maçı izleyenler sadece spor tarihindeki efsane bir maça değil, aynı zamanda hayatları boyunca görebilecekler en akıl almaz olaylardan birine de tanıklık etmiş oldular...

Henderson maçtan sonra hastaneden attığı tweet ile kemer maçı talep etmiş bile!

Dana White: "Shogun vs. Hendo MMA tarihinin en iyi maçı!"

Pazar, Kasım 20, 2011

UFC 139: Wanderlei Silva eski günleri hatırlattı! Urijah Faber, Brian Bowles'ı dağıttı...

Shogun ve Hendo arasındaki tarihin en heycanlı maçından başka, UFC 139'de Wanderlei ve Urijah Faber şovu da büyüleyiciydi... Wanderlei Cung Le'nin burnunu kırarken, Urijah Faber da Bowles'a hayatının dayağını attı...

Cung Le, "eski" Wanderlei'ye tosladı

Geleneksel dövüş sanatlarından MMA'e geçiş yapan en önemli isimlerden biri olan tekme-nakavt ustası Cung Le, dün gece UFC'deki ilk maçında "eski" Wanderlei Silva'ya tosladı...

Chris Leben malubiyetinden sonra bazı hayranlarının artık istifa etmesini istediği Wanderlei, bu maçı da kaybetseydi artık yolun sonuna gelmiş olacaktı. Hoş, bu maçı kaybetse de emekli olmaya niyeti yoktu ama Wanderlei herkesi şaşırtarak muhteşem bir galibiyetle geri döndü! Belki de manen en önemlisi, sonunda UFC seyircilerine eski PRIDE'daki Wanderlei'yi göstermeyi başarmış olmasıydı...

39 yaşındaki Cung Le, bütün rakiplerini yaptığı gibi, başta benzersiz döner tekmeleriyle Wanderlei'yi de baya bir hırpaladı. Hatta bir ara Axe Murderer'a axe-kick bile vurdu! Bir ara salladığı bir tekmeden sonra dönerek yumruğunun tersiyle Wanderlei'yi yere düşürmeyi de başardı. Özellikle ilk raund boyunca octagon-kontrol tamamen Cung Le'deydi...Wanderlei ilk raund boyunca taktik icabı kaçarak mesafesini korumak zorunda kaldı. Açıkçası kariyeri boyunca Wanderlei'yi ilk defa bu kadar geri giderken gördüm... Ama Cung'un her tekme saldırısından sonra yumruklarla Cung'ı cezalandırma yoluna giden Wandy, sonunda bu stratejisinde başarılı oldu. Hatta maçın kaderini Wanderlei'nin bu stratejisi belirledi diyebiliriz.

2. raundun başında Wanderlei'nin yumruklarından zarar görmüş olduğu belli olan Cung Le, yavaş yavaş kontrolü Wanderlei'ye bırakmak zorunda kaldı. Dümene geçen Wandy, kendine güvenini topladıktan sonra muhteşem yumruklar ve herşeyden önemlisi o eski muay thai dizleriyle Cung Le'yi mahvetmeye başladı. Herşeyin üzerine bir de Cung Le'nin burnunu kıran bir diz çıkaran Wandy, böylece kariyerinin en göz kamaştırıcı galibiyetlerinden birine kavuşmuş oldu!!

Ama yine de bu galibiyetine rağmen acaba Wanderlei emekli olmalı mı diye düşünmeden edemiyorum aslında...

Cung Le de zaten bu maçtan sonra artık emekli olur herhalde diyorum... 39 yaşında burnu kırlan bir dövüşçünün kariyerine devam etmesi kulağa pek akıllıca gelmiyor. Ama belli de olmaz tabi. UFC'de bu sene mucizelere çok alıştık!



Urijah Faber, Brian Bowles'i dağıtan ilk adam oldu

Doğrusu bu maçtan önce Bowles'a daha çok şans veriyordum. Çünkü Bowles kendi sikletinin (Faber'la birlikte) en ağır yumruklarına sahipti. Bugüne kadar tek yenilgisi de Faber'i yenmiş olan Curz'a karşıydı. Üstelik Bowles'un o maçta eli kırılmıştı.

Ancak California Kid Faber, ne kadar müthiş bir atlet/dövüşçü olduğunu ispatlayarak Bowles'u darmadağın etti. Maç boyunca her yumruğuyla nakavtı hedefleten Faber sonunda Bowles'Un çenesini bir aparkatla buldu. Devamında Bowles'a nefes aldırmayıp üst üste yumruk dirsek ve vücuda dizlerle Bowles'u mahvetti. Ama Bowles da ayrı bir manyak olduğu için bütün bu darbelere rağman ayağa kalkmayı başarıyordu ki, Faber'in giyotin boğmasına takıldı!

Dün gece Shogun'ın mucizevi dayanıklılığının gölgesinde kalsa da, Bowles'un dayanıklılığı da ağızları açık bıraktı. Bu tip adamlara hayranlığım bambaşka işte. İnsan üstü bir durum var ortada. Heriflerin kafasına beyzbol sopasıyla vursan bile yerde ayağına yapışıp kalkmaya çalışıyorlar. Bu adamlardan korkucaksın işte.

Şimdi Urijah Faber, Cruz'la bir maça daha çıkmayı garantilemiş durumda. Ama bence bu siklette herkesin en korkması gereken adam snaki Renan Barao'ymuş gibi geliyor bana...

UFC 139 sonrası basın toplantısı:

Pazar, Kasım 20, 2011

UFC 139: prelim maçları

(Kansporu için yazan Gökhan1985)

UFC 139’ da önkart dövüşleri de ana kardı aratmadı desek yanlış olmaz. Gecenin şanına yakışır bir şekilde biten çok güzel maçlar oldu. Her haliyle tarihe geçmiş bir UFC gecesi izlenmiş oldu.

Shamar Bailey vs. Danny Castillo
TUF 13 dövüşçüsü Shamar Bailey UFC deki ikinci maçını da kaybetti ve onun için kötü gidiş sürüyor. Maçlarda tam olarak performansını yansıtamayan güreş temelli bir MMA dövüşçüsü olan Shamar maçta da daha ilk başta ardı ardına üç yeredüşürme yedi. Belki güreş yeteneğinden belki de rakibinin acımasından ‘SLAM’ olarak nakavt olmaktan kurtulan Bailey ilk roundda rakibinin altından ezilmekten kurtulmadı. Bailey için ya bu son maçı olabilir ya da belki bir maç daha şans tanıyabilirler. Başarılı bir WEC dövüşçüsü olan Danny Castillo için ise bir önceki mağlubiyetinin ardından toparlanması için güzel bir fırsat oldu.


Matt Brown vs. Seth Baczynski
TUF’den sonra siklet inen ve başarılı bir performans gösteren Seth Baczynski için Matt Brown sınavı beklenenden kolay geçti. Tabi bunda Matt Brown’un inalnılmaz derecede kötü gidişatının etkisi büyük ancak ‘The Polish Pistola’ nın da dersini iyi çalıştığı için hakkını vermek gerekir. Rakibinin aldığı son beş mağlubiyetten dördü pes ettirme olunca Seth Baczynski ye de aynı yoldan geçmek düşmüş. O da bunu başarıyla yaptığı için kendisine tebrikler arz olunur. Matt Brown için ise ayrı bir parantez açmak gerekir ki ben ilk maçını UFC de 96’ da izlemiştim. Adam rakibini doksan saniyede öyle bi hale soktu ki bunu ancak yüz UFC eventinde bir görürsünüz, işte o andan itibaren akıllarda kalan Matt Brown daha sonraki maçlara antremansız çıksa ancak bu kadar kötü dövüşür. Belki bir maç daha toparlanmasında yardımcı olur.

Tom Lawlor vs. Chris Weidman
Bu maçı izleyenler bir MMA dövüşçüsünün evrimine tanık olmuşlardır diye düşünüyorum, bahsettiğim kişi nağmalup Chris Weidman. İlk dakika içinde rakibini sezip ikinci dakika da yere alan ve ardından müthiş bir boğmayla rakibini mışıl mışıl uyutan hem Chris’i hem de jiu jitsu hocası Matt Serra’yı kutluyoruz. UFC de üçte üç yapan ‘The All American’ bundan sonraki rakibini bekliyor. Müsabaka eşleştirmesi yapanlar pek de bekletmez diye düşünüyorum.

Michael McDonald vs. Alex Soto
UFC’ye yeni gelenlerden olan Alex Soto çok güzel bir hoş geldin hediyesi 20 yaşındaki genç dövüşçü Micheal McDonald’dan oldu. Kariyerinde tek yenilgisi olan ‘Mayday’ adeta rakibine nefes aldırmadı ve engellenemez yumruklar çıkardı daha ilk dakika dolmadan Meksikalıya kariyerindeki ilk yenilgisini tattıran Micheal McDonald aynı zamanda BJJ de kahverengi kuşak sahibi. Maçtan sonra da kendisinin söylediği gibi eşleşme için acelesi yok, sadece sakatlanmaması yeterli.


Ryan Bader vs. Jason Brilz
Aslında bu maç için Ryan Bader açısından söylenecek önemli birkaç nokta var, bunlardan en önemlisi, iki önemli rakibe mağlup olduktan sonra sanki gözden çıkarılmışçasına yedek kartta alınan Ryan Bader bu galibiyetiyle ben buradayım dedi. Gerçektende Ryan Bader UFC hafif-ağırsiklette üst sıralarda olması gereken biri, zaten bunu Jason Briltz karşısında da kanıtladı adeta yumruğunun iki parmağıyla rakibini nakavt etti hem de daha ilk roundun ikinci dakikasında. Ryan Bader’a haksızlık yapıldığı görüşündeyim iki mağlubiyetle gündemden düşeek bir dövüşçü değil. Sonraki dövüş gecelerinde MMAseverler bunu göerceklerdir.

Cumartesi, Kasım 19, 2011

UFC 139 - anket sonuçları

Kansporu anket sonuçlarında okuyucularımız %58'le Shogun, %66'yla Wanderlei, ve %81'le Faber kazanır demişler. Ama ben bu 3 isim de mağlup olursa hiç şaşırmayın diyorum... "Shogun vs. Henderson" herhalde gecenin tahmin etmesi en zor maçı.

Cumartesi, Kasım 19, 2011

Expandables 2, ilk filmden daha da bomba geliyor!

Bu sefer kadroda Jean Claude Van Damme ve Chuck Norris de var! O-HA!
Dahası, bu sefer Arnold ve Bruce Willis'in rolleri daha büyük gibi! O-HA!
ve tabi ki (şimdilik posterde olmasa bile) MMA dünyasını temsilen Randy baba yine burda! OOOO-HA!


Bu sefer ilkinden daha iyi olacak gibi! (ki ilk film de fena değildi hani...)


ve nostalji:
Bakınız 2009'un Ocak ayında, ilk Expandables filminde Randy Couture'un oynayacağı haberini nasıl da vermişiz: http://kansporu.blogspot.com/2009/01/randy-couture-ve-expandables-2010.html

Cuma, Kasım 18, 2011

UFC 139! Hendo, Shogun, Le, Wandy, Faber ve Bowles... Bu gece!

Kansporu UFC 139 Banyosu: http://www.facebook.com/event.php?eid=203020143103032 

Büyük gece geldi çattı! Hendo, Shogun, Le, Wandy, Faber ve Bowles...
6 eski şampiyon! 6 efsane striker! 6 nakavt makinesi! 6 gerçek MMA yıldızı!...

UFC, bu etkinliğin countdown (gerisayım) videosunda bu 6 yıldıza odaklanmış... Henderson'ın ve Shogun'un sicilleri zaten baktığınızın zaman MMA'in son 10 senesinde bir yolculuk gibi... Cung Le'nin durumu Mortal Kombat'tan Liu Kang ile Johnny Cage arasında biyerde... Wandy ve Faber'in niteliklerini bilmeyen zaten yok... Bu 6 yıldız arasında geleceği en parlak olanı ise sanki Brian Bowles... İzleyelim:



İlgili haberler:
http://kansporu.blogspot.com/2011/10/ufc-139-basn-toplants.html
http://kansporu.blogspot.com/2011/09/ufc-139-van-damme-filmlerini.html

Perşembe, Kasım 17, 2011

Kısa Kısa... Nurmagomedov'a dikkat!

Khabib Nurmagomedov
- Rus Sambo şampiyonu Khabib Nurmagomedov, UFC ile 6 maçlık bir anlaşmaya imza attı. Nurmagomedov'un 16 MMA maçında 16 galibiyeti bulunuyor! Bu habibiye dikkat!

- Pazar günü Fedor'un Jeff Monson'la ölüm kalım maçına çıkacağını hatırlatalım... Fedor bunu da kaybederse yokolacak...
Kansporu "M-1: Fedor vs. Monson" banyosu: http://on.fb.me/tVD84b

- Bellator, yeni dönemde SPIKE TV'de yayınlanmak üzereTUF benzeri bir TV şovu hazırlamış. Programın formatı TUF'tan farklı, özgün olacakmış... Bellator bu gidişle UFC'nin yeni rakibi olacak gibi...

- Bas Rutten, Alistair Overeem'i Golden Glory'e vefasızlıkla suçladı. Bildiğiniz gibi Overeem, UFC ile anlaşmayı imzaladıktan kısa bir süre sonra yıllardır beraber çalıştığı Golden Glory'den ayrılmış, ve onları arkasından iş çevirmekle itham etmişti. Bas, Overeem'imi bugünlere getirenlerin Golden Glory'den başkası olmadığını savunuyor. Okuduğuma göre Bas'ın anlattıkları gayet mantıklı... http://sbn.to/tSk0iQ

- Machida, Jon Jones ile çıkacağı kemer maçına hazırlanırken baya bi kas yapmış... http://bit.ly/tKijOw 

Çarşamba, Kasım 16, 2011

Bir Kırkpınar efsanesi: Koca Yusuf ile Kel Aliço’nun başpehlivanlık güreşi!

Kel Aliço
1885 yılında Kel Aliço, Kırkpınar'a 27. defa başpehlivanlığı almaya gelmişti. Kırkpınar Başpehlivanlığını 26 sene gibi uzun bir müddet kimseye kaptırmamıştı. Bazı seneler Kırkpınar'da kendisine rakip çıkmadığından hiç güreşmeden baş ödülü aldığı olurdu.

O sene de kendisine rakip çıkacağı sanılmıyordu. Bazı güreş meraklıları o seneler yeni yeni parlamaya başlayan Adalı Halil Pehlivan'ın, Aliço ile oynaş (gösteri) güreşi yapmasını teklif etmişlerdi. Ama Adalı Halil, o sene Kırkpınar'a gelmedi. Herkes yine Aliço'nun güreşmeden baş ödülü alacağını anlamıştı.

Kırkpınar'a her boyda güreşmek için ülkenin çeşitli yerlerinden yabancı pehlivanlar gelirdi. Tabi o sene de Er Meydanı’nda kozlarını paylaşmak isteyen birçok yabancı pehlivan gelmişti. Hele Kırkpınar'a ilk gelenler hemen belli oluyordu.

O zamanki güreş terbiyesine göre kimse tanımadığı bir pehlivana hangi boyda güreşeceğini sormazdı.

Yabancı pehlivanlardan birisi beyaz çehresi, gösterişli pençeleri ve hayli genç oluşu ile dikkatleri üzerinde topluyordu. Başında Trablus Şalı meydanda kıspetinin zembiline yaslanıp, sakin ve umursamaz oturuşu kendisine olan ilgiyi daha da arttırıyor ve herkes onun hangi boyda güreşeceğini tahmine çalışıyordu. Çoğu, onun büyük ortaya çıkacağını tahmin bile etmiyordu. Fakat küçük boy güreşleri bitip büyük orta güreşçileri çıkmaya başladıkları anda onun soyunmadığını gören Kırkpınar meydancısı yabancı pehlivana danışmak mecburiyetinde kalmış ve ona şöyle seslenmişti:

Salı, Kasım 15, 2011

"Striker vs. Grappler" tartışması...

Geçen hafta Kansporu'nda Modern MMA'in en büyük problemi adlı bir yazımdan sonra okuyucularımızdan Alkan Gültekin cansiperhane bir şekilde GSP'yi savununca, striker-sever'ler tarafından adeta linç edildi. Tartışmak ve saldırmak arasındaki ince çizgi bazen çok çabuk kaçırılabiliyor, ve istenmeden kırgınlıklar olabiliyor. Umarım ilerde tartışırken hepimiz biraz daha duyarlı olabiliriz... dedikten sonra Alkan'ın son derece isabetli ve geçerli yorumlarına arşivimizde yer vermek istedim. Buyrun:

Adından da anlaşılacağı üzere MMA, yani karma dövüş sanatları, sadece bir stilde dövüşen tek yönlü dövüşçülerden ziyade, birkaç dövüş stilini birden uygulayabilen dövüşçülerin başarılı olabildiği bir spor dalı. Genel olarak bakıldığında ortalama bir MMA dövüşçüsü, güreş, Brasilian Jiu-Jitsu (BJJ), boks/kickboks, Muay Thai gibi stillerin herhangi birinde uzun yıllar eğitim almıştır ve bu stilde belirli bir altyapı edindikten sonra diğer stillerin eğitimini almaya başlar. Altyapısına sahip olduğu stilin yanına diğer stilleri de eklemeyi ve dövüş silahlarını çoğaltmayı başaran dövüşçüler "well-rounded" (çok yönlü) olarak nitelendiriliyorlar. Teoride başka stillerin eğitimini almaya devam etseler de, pratikte kafesteki bütün başarı şanslarını altyapısına sahip oldukları stile bağlayan dövüşçüler ise tek yönlü dövüşçüler olarak görülüyorlar.

Genel anlamda bakıldığında, altyapısına sahip oldukları stillere göre dövüşçüler "Striker"lar ve "Grappler"lar olmak üzere ikiye ayrılıyor.

"Striker" olarak adlandırılan dövüşçüler, "darbeci" olarak adlandırabileceğimiz dövüşçü tipidir. Bu tip dövüşçüler Muay Thai, boks, kickboks, karate veya tekvando stillerinden birinde veya birden fazlasında uzmanlaşmış olup, uzun yıllar amatör boks yapan, K-1 gibi üst düzey "striking" turnuvalarında veya Muay Thai organizasyonlarında dövüşen, kariyerlerinin belli bir aşamasında UFC veya Strikeforce gibi bir MMA organizasyonuna geçen dövüşçülerdir. Striker'lar doğal olarak yer dövüşü konusunda çekingendirler.

"Grappler" olarak adlandırılan dövüşçüler ise, daha ziyade güreş, BJJ, "submission grappling" (sanırım Türkçesi yok bu kavramın) gibi yer dövüşü altyapısına sahip ve ayakta dövüşmeyi tercih etmeyen, rakibini takedown'lar (devirme) veya çelmeler ile yere çekmeye çalışan dövüşçülerdir. Üst düzey Grappler'lar dışındakilere bakıldığında, yıllar yılı yerde çalışmaya alışmış bünyelerin ayakta biraz beceriksiz durduğunu, zira "stance" denen (orthodox veya southpaw olmak üzere, Türkçeleştirmeye çalışırsak, sol veya sağ ayağın önde olduğu iki temel duruş şekli vardır) dövüş duruşunu bir türlü doğru uygulayamamalarından ötürü KO/TKO olmaya eğilimli olduklarını söylemek lazım.
MMA dünyasında yıllardır süregelen ve bitmek tükenmek bilmeyen polemik, Striker vs. Grappler dövüşlerinde Grappler'ların neden büyük ölçüde üstün geldiğine ilişkindir. Bu konuda internette yüzlerce sitede binlerce tartışma konusu bulabilirsiniz. Nihai bir sonuca varılamayan ve herkesin bakış açısına veya seyir zevklerine göre değişebilen bir tartışma konusudur, ki ben de burada tamamen kendi görüşümü aktaracağım.

Pazartesi, Kasım 14, 2011

UFC 139 Shogun vs. Hendo: Striker fetişi!

UFC, nefes alacak zaman bırakmıyor!.. Üst üste muhteşem kaliteli ve olaylı etkinliklerin birinin ateşi daha sönmeden diğeri parlıyor! Bu sefer bütün sene boyunca en heyecanla beklediğim etkinlik geliyor! (Bu lafı söylemekten de sıkılmadım, sıkılamadım.. çünkü her seferinde doğru oluyor)

Kansporu UFC 139 Banyosu: http://www.facebook.com/event.php?eid=203020143103032



Bu Cumartesi main card'ı sadece nakavt makinalarından oluşan inanılmaz ötesi bombastik bir UFC bizi bekliyor! Hendo, Shogun, Le, Silva, Faber, Bowles, Kampmann, Story ve hatta Kingsbury ve Bonnar! O-HA!... UFC 139 kesinlikle MMA tarihine geçecek bir fight card'a sahip. Eğer kağıt üzerindeki heyecanın %40'ı bile gerçeğe yansıyacak olursa, hiç şüphesiz beynimizi tokatlayacak bir etkinlik izleyeceğiz! Main card'da 5 nakavt olursa hiç kimse şaşırmasın...

İlgili haberler:
http://kansporu.blogspot.com/2011/10/ufc-139-basn-toplants.html
http://kansporu.blogspot.com/2011/09/ufc-139-van-damme-filmlerini.html

Pazartesi, Kasım 14, 2011

Douglas Lima, Bellator veltersiklet turnuvasını kazanarak Ben Askren'e karşı kemer maçına çıkmaya hak kazandı

Douglas Lima, Bellator'un 5. sezon welterweight turnuvasının galibi oldu... Böylelikle Bellator'un welterweight şampiyonu Ben Askren'e karşı kemer maçına çıkmaya hak kazandı.



UFC'nin bu siklette çok iyi bir rooster'ı (dövüşçü havuzu) olmadığı göz önüne alınırsa, 2012'de Askern veya Lima'nın UFC'ye geçmesi sürpriz olmayabilir gibi gözüküyor...

Pazartesi, Kasım 14, 2011

Overeem: "1 numara olduğumu kanıtlamaya geldim!"

30 Aralık gecesi Brock Lesnar'la dövüşecek olan Alistair Overeem, çoktan gözünü kemere dikmiş bile...

Pazartesi, Kasım 14, 2011

UFC on FOX, 5.7 milyon izleyiciyle gelmiş geçmiş en çok izlenen UFC etkinliği oldu, ama Kimbo'yu aşamadı...

UFC on FOX, bugüne kadarki gelmiş geçmiş en çok izlenen UFC etkinliği olmayı başardı. Hem de aynı anda diğer 2 büyük kanalın birinde önemli bir Amerikan Kolej Futbolu maçı, bir başkasında Republican Debate olmasına rağmen... Bir de üstüne üstlük aynı gecede Manny Pacquiao'nun maçı varken...

Amerika'da 5.7 milyon seyirci TV başında UFC on FOX'u izledi...

Ama yine de UFC'nin bu ilk FOX etkinliğinden beklediği efsanevi reyting bu değildi... UFC'nin istediği, Amerika'da gelmiş geçmiş en çok izlenilen UFC etkinliği olmak değil, Amerika'da gelmiş geçmiş en çok izlenilen MMA etkinliği olmaktı. Bu rekor hala 7.2 milyon seyirci reytingiyle CBS'in 2008'de yayınladığı Kimbo Slice vs. James Thompson maçına ait...

Tabi Japonya'da zamanında televizyon başında 30 milyon kişinin izlediği PRIDE ve yılbaşı MMA/K-1 etkinliklerini de unutmadan...

Kurulduğu günden bugüne pay-per-view (satın al seyret) ile izleyicilere ulaşan UFC, sonunda nihai emeline ulaştı ve MMA'i kablolu televizyona taşıdı. Yani UFC artık Amerika'da bedava, televizyonunu açtın mı çat diye karşına çıkan, ülkenin en büyük kanallarından birinde... Bu olayın UFC'nin dünyanın en büyük sporu olması yolunda bir mihenk taşı olduğunun altını daha önce çizmiştik. Ama anlaşılan daha UFC'nin istediğimiz seviyeye gelmesi için biraz daha yolu var...

Pazartesi, Kasım 14, 2011

UFC on FOX: Cain vs. JDS'nin yarattığı hayalkırıklığı

(Kansporu için yazan Alkan Gültekin)

Uzun zamandır beklediğim maç 64 saniye sürdü ve benim için büyük bir hayal kırıklığıydı.

Cain kötü bir gameplan ile çıktı ve bu daha ilk dakikadan belli oldu. Doğrudan bir TD denemesiyle başlayacağını ve JDS'i yere devirene kadar baskı yapacağını düşünmüştüm ama o kendisini ayakta test etmeyi ve belki de herkese birşeyler kanıtlamayı tercih etti. Ancak gardını yeteri kadar yüksek tutmayarak adeta TKO davetiyesi çıkardı. JDS, Roy Nelson ve Carwin'e birer araba dolusu dayak atmıştı ama bunlar karşısında dahi bu kadar net knockdown vuruşu yapamamıştı, zira bu ikisi de JDS karşısında yüksek gardla durmayı tercih ettiler, yine de JDS üzerlerinden geçmişti. Cain ise fazlasıyla açık ve gardı aşağıda dövüştü ve bu JDS karşısında yapılabilecek en büyük hatadır. Cain bu kadar büyük bir hata yaptığını ancak TKO'dan sonra kendine gelince farketmiştir.

Açıkçası en az 3 round sürecek ve sonunda Cain'in kazandığı bir dövüş olacağını düşünmüştüm ama 64 saniye süren bu maçla birlikte koskoca bir event bence boşa gitti. FOX da hayalkırıklığına uğramıştır bariz bir şekilde, çünkü bir saatlik yayın neredeyse sadece Dana White ve Lesnar'ın katıldığı ve geceyi yorumladıkları maç öncesi programdan ibaret oldu. Ve Tabii ki Dana White belki de gecenin yarattığı hayalkırıklığı ile danalığını bir kez daha kanıtlayarak gece sonundaki basın toplantısında saçmaladı. Ama Dana White bu, zaten kendisini nefret edilen biri haline getiren de bu küçük dağları ben yarattım tavırları. Tamam, kabul ediyoruz, UFC'nin bu kadar büyük bir organizasyon ve MMA'in bu kadar büyük bir sektör haline gelmesinde payı var, ama asıl aktörler dövüşçülerdir ve bundan dolayı Dana'nın biraz daha alçakgönüllü olması gerekir.

Maç hakkında konuşulacak pek fazla birşey yok. Bana kalırsa iki dövüşçü de kendisini test edemedi. Cain güreş yeteneğini sergileyemedi ve bir kez daha JDS'in boksundan başka bir yeteneğini göremedik. JDS'in BJJ'si hala bir soru işareti ve hala test edilemedi. Bunu Carwin ve Roy Nelson da test edemedi, Overeem veya Lesnar da test edemeyecektir. Zira yapabilecek tek kişi de Cain'di ve fakat Cain çok büyük bir şansı elinden kaçırdı.Herşeyden ötesi kemer gitti ve birkaç maç daha geri gelmeyecek. JDS bu kemeri uzun süre koruyabilir, çünkü kendisiyle baş edebilecek başka bir dövüşçü yok gibi gözüküyor. Overeem seçeneği var, fakat ayak dövüşünde JDS rakipsiz ve Overeem dövüşü yere indirebilecek bir dövüşçü değil. Kickboks altyapısıyla JDS'e zor anlar yaşatabilir ama bundan daha fazlası lazım JDS'i yenebilmek için. Çünkü adamda tek yumruk KO gücü değil, resmen yarım yumruk KO gücü var ve Overeem granit çeneye sahip değil.

Burada şöyle eşleşmeler olabilir. Overeem vs. Lesnar galibi JDS ile kemer maçına çıkar. Kaybedeni ise Cain ile eşleşir. Overeem kazanır ve burada Lesnar'ın çok istediği Cain ile rövanş eşleşmesi olacaktır. Yani JDS vs. Overeem ve Cain vs. Lesnar maçları çıkar. Roy son Cro Cop galibiyetinden sonra Carwin ile eşleşebilir veya Mir'i Carwin ile eşleyebilirler. Cain vs. Lesnar galibi ile Nelson/Mir vs. Carwin galibi (ki buradan bence Carwin çıkar) dövüşür ve kazanan kemer maçına çıkabilir. Yani Cain'in iki maç kazanarak tekrar kemer maçı hakkı kazanması mümkün. Burada Carwin de bir nevi gatekeeper* konumuna gelmiş oluyor.

Şimdi bütün umutlar UFC 139'a kaymış durumda. Müthiş bir kart bizi bekliyor. Shogun, Jon Jones maçında uğradığı bozgun ve yediği dayağı Forrest Griffin'i ilk roundda yenerek ve UFC'deki ilk maçında kendisinden aldığı mağlubiyetin rövanşını da alarak biraz olsun unutturdu ve fakat asıl kendisini test edeceği maç Henderson maçı olacak. Henderson çok formda ve Strikeforce LHW şampiyonu olarak geliyor. Cung Le maçı da Wanderlei'nin UFC'deki son şansı olabilir, zira "Wand" çok fazla TKO mağlubiyeti aldı ve çenesi iyice zayıfladı. Bana göre Leben'dan aldığı TKO bardağı taşıran son damla olmalıydı ama O'nun gibi bir efsane için bu fazlasıyla acımasızca olurdu. Bana göre gecenin en fazla heyecan verici maçı Urijah Faber ile Brian Bowles arasındaki bir nevi WEC şampiyonlarının kapışması olacak. Brian Bowles, Miguel Torres'ten BW kemerini almış ve hemen ardından kariyerindeki tek mağlubiyeti aldığı Dominick Cruz'a kaybetmişti. UFC'deki durumu 2-0. Urijah ise son olarak ezeli rakibi Dominick Cruz'la kemer için karşılaştı ve açık ara kaybetti. Uzun süre WEC şampiyonuydu ancak kemeri Matt Brown'a kaybettikten sonra bir daha alamadı. Son çıktığı 4 kemer maçını da kaybederek (3 kere WEC'te, bir kez de UFC'de) bu alanda bir rekora da imza atmış gibi gözüküyor. Bu maç gecenin maçı olmaya adaydır, benden söylemesi. Kampmann vs. Rick Story eşleşmesi de heyecan verici, zira Kampmann favori dövüşçülerimdendir ve hiçbir maçı durağan geçmez. Story'de en son Thiago Alves'i yenerek heyecan verici bir dövüşçü olduğunu kanıtladı. Expect some fireworks! Bunlarla birlikte Stephen Bonnar, Ryan Bader ve yukarıda adı geçen Miguel Torres'in de olduğu bir dövüş gecesi senenin en iyisi olmaya aday.

*gatekeeper: UFC gibi dövüş organizasyonlarında ilk maçına çıkan adamların karşılaştığı veya bir dövüşçünün title shot kazanmak için dövüştüğü, nispeten daha tecrübeli ancak şampiyonluğa oynayacak kadar yetenekli olmayan veya kariyerlerinin bir yerinde şampiyonluk maçlarını kaybetmiş dövüşçüler. UFC'deki son dönemde bazı gatekeeper'lar: Kampmann (vs. Shields), Leonard Garcia (vs. Nam Phan), Frank Mir (vs. Lesnar), Chris Lytle, Stephan Bonnar. Frank Mir dışındakiler slugfest'e eğilimli olup pek gameplan yanlısı adamlar değildirler, ancak dövüşleri her zaman heyecanlı ve eğlenceli olmaya adaydır (ilk aklıma gelenler: Kampmann vs. Sanchez, Garcia vs. Chan Sung Jung, Chris Lytle vs. Matt Serra / Kos, Stephan Bonnar vs. Jon Jones).

Clay Guida vs. Ben Henderson

Pazar, Kasım 13, 2011

UFC on FOX: Gecenin diğer kazananları ve Prelim'ler

Dün gece Dos Santos'un overhand sağ yumruğu ve Guida vs. Henderson maçı geceye damgasını vururken, undercraddaki diğer maçların galipleri de oldukça etkileyici performanslar sergilediler. Dustin Porier ve Ricardo Lamas'ın BJJ yeteneklerini konuşturup aldıkları müthiş submission galibiyetleri UFC'deki yer oyununda çıtanın ne kadar yükseldiğinin bir hatırlatıcısı olurken, özellikle Lamas'ın üçgen-kol-boğma'sı, gecenin submission'ını ödülüne layık görüldü... 65.000 dolar! BAM!

TUF 9. sezondan tanıdığımız DaMarques Johnson, dün gece belki de Dos Santos'a rağmen gecenin en iyi nakavtını kazanan isim olmalıydı. UFC'de 7 maçta 4 galibiyet, 3 yenilgiyle DaMarques enteresan bir orta-adam olmuş durumda.


Dünyanın 4 bir tarafında dövüşmüş olan Amerikalı Darren Uyenoyama, UFC'deki ilk sınavında Japon süperstarı Kid Yamamoto'nun tabutuna son çiviyi çaktı. Muhtemelen bu Kid'i UFC'de son görüşümüz olacaktır... (Hani belki bi de Şubatta UFC'nin Japon çıkarmasında seyirci çeksin diye karta koyabilirler belki... o kadar)

Onun dışında geceye damgasını vuran isimler arasına bir de genç Alex Cacares vardı. Jon Jones'vari stand-up'ıyla, favori Cole Escovedo'yu mağlup eden Cacares, basın toplantısının en neşeli üyesiydi... Stand-up'ı çok iyi ama yeterince güçlü mü emin olamadık...

Prelim maçlarının tümünün ayrıntılı analizini Gökhan1985'dan

Pazar, Kasım 13, 2011

Alexander Emelianenko, Kazak MMA'ci Magomed Malikov tarafından madara edildi

Bu haftasonu MMA dünyasında flaş ağırsiklet nakavt rüzgarları esiyor...
Mafya olduğu söylenilen, ve internette birçok forumda yaptığı haksızlıklardan dem vurulan Alexander Emelianenko'nun, hem de bir Kazak tarafından böylesine madara edilmesine çok sevindim doğrusu... Menejer Vadim Finkelstein'a da böyle...

Pazar, Kasım 13, 2011

UFC on FOX, bugüne kadar facebook'taki en yüksek katılımlı Kansporu banyosu oldu

UFC on FOX etkinliğinin facebooktaki Kansporu banyosuna rekor bir katılım oldu. Bizim de rekorumuz kendi çapımızda tabi öyle yüzlerce kişi falan yoktu. Ama ilk defa bir Kansporu banyosunda 20-25 kadar aktif üyenin devamlı olarak maçlar boyunca yorum yaptığını ve link paylaştığını gördüm. Her seferinde
daha önce hiç tanımadığımız yeni isimlerin aramıza ekleniyor olması çok sevindirici.

Dos Santos'un bu şok nakavt galibiyeti aslında Kansporu okuyucuları için de biraz sürpriz oldu diyebiliriz. Kansporu okuyucuları Velasquez vs. Dos Santos maçı için %60 Velasquez'e şans vermişti... Anket sonucunu hatırlayalım:

Kansporu UFC on FOX banyosu: http://www.facebook.com/event.php?eid=127498324019950

Pazar, Kasım 13, 2011

UFC on FOX: Jr Dos Santos 64 saniyede yeni şampiyon!

Jr Dos Santos tarih yazıp, UFC'nin genel izleyici karşısındaki ilk sınavında, dünyaya 64 saniye gibi kısa bir zamanda Cain Velasquez'e karşı şok bir nakavt galibiyeti yaşattı! Dos Santos, UFC'nin tarihindeki ağırsiklet şampiyonluk kemerini takan 14. isim oldu. Brezilya'da 60 milyon insan televizyon başında kendilerinden geçerken, salondaki Meksikalı çoğunluk buz kesti, MMA dünyası ise karışık duygular içerisinde kaldı...


MMA dünyasının kafası karışık

Şimdi bu 64 saniyelik maç, genel izleyici için nasıl bir MMA tecrübesi oldu? Soru bu. Daha önce hiç MMA izlememiş bir kesim MMA'in dehşetini tatmış oldu, o tamam. Ama özellikle de Pacquiao'nun maçının olduğu gecede, bu maçı o maçla yanyana koyan bir izleyici, MMA'in ciddi bir spor olduğuna gönülden inanacak mı? Bence biraz daha zaman gerekecek...

Dana White'ın maçtan sonra basın toplantısında aşırı gergin olması dikkatlerden kaçmadı. Hatta White, her zamanki faşist tarzından örnekler sergileyerek UFC'nin FOX'ta sadece tek maçla görücüye çıkmasını eleştirenlere direk küfür ederek tepki gösterdi. UFC'nin sahibinin, bu denli önemli bir gecede maçtan sonra çıkıp üzerine basa basa küfür etmesi - 'bitch' kelimesini kullanması - bence olacak iş değil. İşte bu yüzden biz PRIDE'cılar yıllarca Dana White'tan nefret ettik... Neyse... White, ancak Dos Santos'un yorumlarından sonra gülümseyebildi...

Gazetecilerin Dana White'e sanki büyük bir fiyasko yaşanmışçasına sorular sorması, ve bir başarısızlık havası yaratması da başka bir saçmalıktı. Bu gece UFC için müthiş bir başlangıç olmamış olabilir ama tabi ki kesinlikle bir fiyasko değildi! Umarız ki UFC ve FOX yöneticileri bu geceki Guida vs. Henderson maçına bakıp ders alırlar ve ileride bu tek maçlık yayın anlayışından uzak dururlar. Zaten White da FOX'la anlaşmalarının 2012'de başlayacağını ve bu gecenin bir bonus olduğunu hatırlattı.

Jr. Dos Santos'un hükümdarlığı başladı

Jr. Dos Santos için UFC'nin bütün sikletlerindeki en iyi boksa sahip olan dövüşçü diyorlar. Dos Santos da önüne geleni devirerek kendi hakkında söylenenleri haklı çıkarmaya devam ediyor. Ama daha da önemli bir şey var. O da Santos'un bugüne kadar hala yere alınamamış olması. Bu açıdan Dos Santos'u biraz PRIDE'daki Cro Cop'a benzetiyorum. Muhteşem bir stand-up dövüşçüsü, ve cephanesine  muhteşem bir de take-down defans'ı eklemiş... Güreşçilerin panzehiri!

Bu çok önemli bir özellik! Üstelik Dos Santos, Cro Cop upgrade edilmiş modern versyonu. Santos'un yer oyununun Cor Cop'unkiyle karşılaştırılamayacak kadar üstün bir seviyede olduğu söyleniyor. Adam Big Nog altında siyah (veya kahverengi) kuşak sahibi bir BJJ'ci! Ama daha iş oraya gelemedi bile. Kimse yere alamıyor ki... Cain alacak herhalde diyorduk, o da duvara çarptı. Adam o kadar iyi ki, acaba o alanda bir zayıflığı var mı yok mu emin olamıyoruz. Tıpkı Jon Jones gibi...

Bence bu Dos Santos, Overeem vs. Lesnar maçının galibini de (bence kesinlikle Overeem) rahatça yok edecektir... Uzun süre rakipsiz olursa, ve hatta sonunda dönüp dolaşıp sonunda anca Cain'e kaybederse hiç şaşırmam...


Cain Velasquez çok yakında geri dönecektir

Cain Velasquez'i, ilk defa UFC 99'da izlediğimde Cheick Kongo tarafından 2 kere knockdown edilmesine rağmen her seferinde Kongo'yu yere alıp toplamda 200'den fazla yurmuk atmasıyla dikkatleri üzerine çekmişti. Özel bir dövüşçü olduğu belliydi. Ama Kongo'nun karşısında 2 defa yere düştüğünden dolayı, çok yükseleceğini sanmıyordum. O yüzden de dün akşam Dos Santos tarafından nakavt edilmesine (o kadar da) şaşırmadım.

Sonuçta MMA çok farklı tarzın buluştuğu bir oyun. Kimine ters gelen rakip, başkasına zayıf gelebiliyor. Lesnar Mir'e çok güçlü geldi, Carwin'in cardio'su yetmedi, Cain ise Lesnar'ı yere inmesine gerek kalmadan ayakta bitirdi. Çünkü Lesnar'ın stand-up'ı komik derecede zayıf. UFC'nin ağır sikleti diğer sikletlerin aksine hala kalite olarak bir iki yıl geriden takip ediyor. Daha hiçbiri bir Jon Jones, veya Edgar veya Ben henderson gibi bir komple MMA'ci değil... Heyecan üst düzeyde ama kalite bir adım geriden takip ediyor. Olay bu....

Cain, dün gece Santos'un tek yumruğuyla inmiş olabilir, ama bence bu aralarında çok büyük bir fark olduğu anlamına gelmiyor. Muhtemelen Cain 2-3 maç üst üste kazanıp en az 2 sene içinde (veya belki daha da kısa sürede) tekrar kemer maçına çıkacaktır. Sonuçta Cain'in güreşi ve cardio'suyla baş edebilecek kaç ağırsiklet var ki?

Etkinlik sonrası basın toplantısı:

Pazar, Kasım 13, 2011

UFC on FOX: Clay Guida vs. Ben Henderson: Yılın maçı?

UFC öyle bir sene geçiriyor ki, her yeni etkinlikte yeni bir 'bugüne kadar gelmiş geçmiş en heyecanlı maç', veya 'gelmiş geçmiş en kaliteli maç' adayına rastlamak artık sürpriz olmuyor!

Dün gece de UFC on FOX'un undercard'ında facebook'tan canlı izlediğimiz Clay Guida vs. Ben Henderson maçı benim için 2011'nin en iyi maçıydı! Ama sonra düşünüyorum... 2 birbirinden inanılmaz Edgar vs. Maynard maçı da bu sene aynı ödüle aday... Aslında bu 3 maçı da tüm zamanların en iyi MMA maçları içinde en kaliteli ve inanılmazları arasında en üst sıralara koymak mümkün...

Dün gece Guida vs. Henderson maçının son 30 saniyesine girerken, iki dövüşçünün, birbirlerine doğru atlayıp havada çarpışıp yere düştükleri an, adeta televizyonda ve kafamın içinde şimşekler çaktı! Böylesine bir hareketi filmlerde falan da değil, anca japon anime'lerinde falan görebilirsiniz! İnanılmaz bir hareketti!

Hele bir ara Ben Henderson'un yaptığı o Van-Damme yere-alma defansı neydi öyle!! Sanırım 2. raunddaydı... Ben Henderson yerde bacaklarını 180 derece açıp adeta bir balerin zerafeti ve ninja marifetiyle Guida'nın karşı koyulması çok zor olan yere alma teşebbüsünü başarıyla karşılamayı becerdi!

Maç boyunca hem yer oyununun, hem stand-up dövüşünün, hem de yere-alma (takedown) hareketlerinin en güzel örneklerini izledik. Üst üste knockdown'lar, submission transition'lar, yere-alma defansları, yere düşüp kalkmalar, sonra tekrar yere alıp, tekrar kalkmalar!.. En önemlisi de maç nasıl bir tempoda başladıysa aynen o tempoda devam etti ve o tempoda da bitti... İzlerken biz normal insanlar ekran başında yorulduk, Guida ve Henderson yorulmadı!

Clay Guida, o ilk UFC'ye çıktığı ve seyircilerin gönlünü kazandığı zamanlara göre bambaşka bir oyunplanı uyguluyor. Aslında kağıt üzerinde eskisinden daha sıkıcı bir dövüşçü olması lazım. Eskisi gibi deli gibi yumruklaşmak yerine, rakibine dalıp onu yere almaya yönelik bir tarzı var. Galibiyetleri çoğunlukla jüri kararıyla geliyor. Eski o Wanderlei Silva gibi kamikaze tarzından çok uzak. Ama Guida o kadar yüksek bir tempoda maçın ilk dakikasından son dakikasına kadar bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjiyle saldırıyor ki, adama lay-n-pray'ci demeye imkan yok! Yere aldı mı bir saniye bile durmadan vuruyor, submission arıyor, kalkıyor bi daha iniyor, herşeyi deniyor....

İki dövüşçü de rakibini sersemletti, yere düşürdü, yere aldı, yerden kalktı... Yani ikisi de puan alacak herşeyi yaptılar. Oldukça eşitlerdi. Tellere yaslanmışlarken biri 4 diz attıysa, diğeri de 4 dizle ona karşılık verdi. Ama genel olarak Henderson'un darbeleri biraz daha zarar vericiydi denilebilir. Ayrıca yine Henderson'un, Guida'yı 2. raundda vücut-üçgeni ile yerde kitlemesi herhalde 2 dövüşçü arasında puan olarak en büyük farkı yaratan hareket oldu... Henderson ufak bir farkla haklı bir jgalibiyet aldı, ama genel kanı bu maça 5 raundluk bir rövanşın yakışacağıydı...

GSP ve Anderson Silva, genel olarak PRIDE sonrası döneminin (2006 sonrası) en üstün, ve örnek MMA'cileri olarak gösteriliyorlardı. Ama devir çok hızlı değişiyor ve bence şu anda komple bir MMA'ciye en iyi örneklerden biri , hatta birincisi kesinlikle Ben Henderson! Adam zaten hem BJJ'de kahverengi kuşak, hem taekwando'da siyah kuşak, hem de all-american wrestler! Dahası var mı? Bana öyle geliyor ki, Ben Henderson kısa sürede WEC şampiyonluğunun yanına, UFC şampiyonluğunu da ekleyecektir... Zaten dün geceden sonra,  Edgar vs. Henderson kemer maçı Şubat 2012'de Japonya'daki UFC etkinliği için kesinleşti!

Bu arada Antony Pettis vs. Guida vs. Ben Henderson üçgeni de çok enteresan bir hal almış oldu!

Tevekkeli değil 2012'de de, 2011'deki gibi inanılmaz bir MMA senesi bizleri bekliyor! Söylemekten sıkılmıyorum, ve samimi olarak hiç abartmıyorum, şu zamanlarda UFC izleyerek tarihe tanıklık ediyoruz! Böyle bir ivme bugüne kadar modern spor tarihinde yüzyılda bir-iki kere ya gelmiştir ya gelmemiştir... İleride gıpta ile hatırlanacak zamanlar olacak bunlar...

Çarşamba, Kasım 09, 2011

UFC on FOX! Bu Cumartesi! Tarihe tanıklık ediyoruz!

UFC, bu Cumartesi gecesi (Pazar sabaha karşı), bugüne kadar ilk defa bedava yayınlanıyor! Yani paralı kanalda değil, Amerika'nın Show TV'si diyebilceğimiz FOX kanalında!


Kansporu UFC on FOX Banyosu: http://www.facebook.com/event.php?eid=127498324019950

Nereden nereye... UFC on FOX, balatası kopmuşçasına inanılmaz bir ivmeyle gün be gün dünyanın en büyük sporu olmaya doğru hızla giden MMA için mihek taşı gibi bir olay olacak...


FOX'ta UFC'nin başlaması demek, yepyeni bir devrin de başlangıcına tanıklık edeceğiz demek... UFC, FOX'la birlikte hem Amerika'da, hem dünyada bugüne kadar ulaştığından çok daha fazla seyirciye ulaşacak. Bambaşka bir vitrine çıkacak. Bugüne kadar hiç MMA izlememiş yepyeni bir kuşak MMA ile tanışacak. Ve UFC de bu çıkışını da uzun süredir heyecanla beklenen bomba gibi bir ağırsiklet kemer mücadelesiyle gerçekleştirecek! Cain Velasquez vs Junior Dos Santos! Gelin, MMA'in dünyanın en büyük sporu olması yolundaki bu tarihi geceye Kansporu UFC on FOX Banyosu'nda beraber tanıklık edelim...

Çarşamba, Kasım 09, 2011

Kansporu Fantasy MMA 2012

2012 yılında Kansporu'nda yepyeni bir oyuna başlıyoruz;
"Kansporu Fantasy MMA 2012"

Sene başında seçeceğimiz takımlar ve ayda bir kere yapacağımız 3 oyuncu değişikliği ile en iyi MMA'cileri takımımızda toplamaya çalışıyoruz. Her ay kazanacakları kaybedecek MMA'cileri tahmin etmeye çalışıyoruz. Çeşitli kurallar dahilinde diğer Kansporu yarışmacılarının takımlarından daha iyi bir takım oluşturup, en fazla puanı toplamaya çalışıyoruz.

Katılmak için Kurallar ve Puan Sistemi'ni okuduktan sonra Katılım Formu'nu download edip, doldurup kansporuMMA@gmail.com adresine yollamanız yeterli.

Her ay puan durumunu sitemizden açıklayacağız.
Sene sonunda ilk 3 sırayı alan oyunculara sürpriz hediyelerimiz olacak.



2012 SEZON TARİHLERİ ve SON KATILIM GÜNÜ

-  Son katılım tarihi 10 Aralık 2011
-  Sezon başlangıç tarihi 30 Aralık 2011
-  Sezon bitiş tarihi 31 Aralık  2012 (31 Aralık da dahil olmak üzere)

TAKIM KURMA ve AYLIK OYUNCU DEĞİŞTİRME


1) Her katılımcı 15 adamlık bir takım kuracak (10’u as, 5’i yedek)

2) Her ayın 1’ine kadar takımında 3 adam değişikliği yapabiliyorsun .
(yedekten as takıma, as takımdan yedeğe veya dışarıdan yeni bir adamı yedeğe almak üzere) Yani dışarıdan direk olarak as takıma adam koyamıyorsun. Takımına yepyeni bir adam alacaksan önce dışarıdan yedeğe, sonra ertesi ay yedekten as takıma almak mecburiyetindesin.

3) Her ayın 1’inde TR saatiyle 23.00’da değişiklik süresi doluyor. O saatten sonraki değişiklikler geç kalmış oluyor. Ayın 2’sinden itibaren yine bir sonraki ayın 1’ine kadar değişiklik yapma hakkın var.

4) Değişiklik yapmak üzere email attıp 3 değişikliği de yaptıktan sonra bir daha aynı ay içerisinde değişiklik yapamazsın ve yaptığın değişikliği geri alamazsın.

5) Ay sonuna kadar değişiklik yapmayan veya geç kalan oyuncular, bir önceki ay verdikleri takım üzerinden puanlandırılacaklar.  Eğer değişiklik yapmadıkları için kurallardan birini çiğnemiş duruma düşerlerse, kuralları çiğnemelerine sebep olan dövüşçüleri o ay as takımdan çıkartılacak, hiç puan almayacak ve  oyuncu -6 ceza puanı alacak.


TAKIMINA OYUNCU ALIRKEN DİKKAT ETMEN GEREKENLER

6) Takımda aynı sikletten en fazla 3 adam bulundurabilirsin

7) As takımda UFC’den en fazla 8 adam bulundurabilirsin. (Strikeforce’dan UFC’ye geçmesi muhtemel olan adamlara dikkat!)

8) As takımda en fazla 2 UFC kemer sahibi, yedekte en fazla 2 UFC kemeri bulundurabilirsin. (Internim yani geçici kemer, yine normal kemer olarak sayılıyor)

9) Eğer takımında 2 kemer sahibi varsa, ve diğer dövüşçülerinden biri de kemer kazanırsa, o halde takımında 3 kemer sahibi bulundurmaya hak kazanmış oluyorsun. Takımındaki kemer sahiplerinin sayısı 4 olursa, bir sonraki ay bunlardan birini yedeğe almak zorundasın.

10) Eğer o ay takımda yapacağın değişiklikler yetersiz kalıyor ve yine de takımında bulundurmaman gereken sayıda bazı özelliklere sahip adam oluyorsa, takımını 10 yerine 9 veya 8 adamla kurmak zorundasın

Mesela: o ay takımında 2 kemer sahibi var ve 2 yeni adamın daha kemer almış, birini çıkarmak zorundasın. Takımındaki 2 Strikeforce dövüşçüsü UFC’ye geçmiş, ve  takımdaki hafifsiklet dövüşçü sayısı 4’e yükselmiş. Bu durumda 3 değişiklik ile takımını bir sonraki aya hazır duruma getiremiyorsun ve 10 yerine 9 veya hatta 8 kişiyle çıkmak durumunda kalabiliyorsun.  Gibi….


-  Kansporu Fantasy MMA uzun soluklu bir oyun. Önümüzdeki ilk maçları değil, bütün bir seneyi düşünerek takımını oluştur.

-  Yeni bir oyuncuyu 2 ay sonra takımına sokabiliyorsun. O yüzden takımını uzun vadeli seç. Oyuncu çıkartmak ve sokmak hızlı olmayacak.

-  Takımını kurarken sadece genç ve iyi dövüşçülerin maç kazanmasını değil, yaşlı dövüşçüleri de hesaba kat. Onlarında kazanacağı bir çok bonus puan şansı var puanlamada.

Kurallar (download)

Puan Sistemi (download)

Katılım Formu (download et, doldur, kansporuMMA@gmail.com adresine yolla)