Cumartesi, Ağustos 29, 2009

Smashing Machine yerle bir...

Smashing Machine (ezme makinası) ismiyle tanıdığımız eski toprak Mark Kerr, M-1 Breakthrough event'inde King Mo Lawal karşısında 25 saniyede darmadağın oldu. 

MMA'ın en iddialı yeni isimlerinden olan King Mo Lawal, aslında Don Frye ile karşılaşacaktı. Don Frye ve M-1 organizatörleri arasındaki anlaşmazlık sebebiyle Frye maçtan günler önce çekilince, 41 yaşındaki Mark Kerr, Frye'ın yerini almaya gönüllü oldu. 4 maçtır galibiyet yüzü göremeyen ve aslında emeklilik zamanı çoktan geçmiş olan Mark Kerr, kariyerinin en sert mağlubiyetini aldı diyebiliriz.

MMA'in karanlık günlerinde (o zamanlar MMA ismi bile ortada yokken), tamamen kuralsız çıplak el dövüşerek olmak ya da olmamak mücadelesi veren bir efsane olan Mark Kerr herhalde artık kariyerini sonlandıracaktır diye düşünüyoruz... UFC 14 ve UFC 15'de ağırsiklet şampiyonu olan Kerr, PRIDE kurulunca o da Japonya'ya gidenler kervanına katılmıştı. 1999 yılına geldiğimizde 31 yaşındaki Mark Kerr, dünyanın en iyisi olarak gösteriliyordu. 

Kerr ile ilgili yapılmış olan son derece kaliteli ve ilk ciddi MMA belgeseli olan Smashing Machine'den bu sayfalarda daha önce bahsetmiştik: http://kansporu.blogspot.com/2009/02/mma-hakknda-bugune-kadar-yaplms-en.html

Görünen o ki King Mo Lawal, light heavyweight sikletinde dünyanın en iyilerine meydan okumaya hazır...

Çarşamba, Ağustos 26, 2009

Rampage yeni A-Takımı'nda BA Baracus'ü canlandıracak!

Quinton 'Rampage' Jackson, yeni A-Takımı filminde BA Baracus rolüne seçildi. Ülkemizde de çok sevilen 80'lerin kült TV dizisi A-Takımı'nda BA Baracus'ü ünlü Mr.T canlandırıyordu.

İşlemedikleri bir suçtan dolayı aranan 4 kafadar arkadaş, bu yeni filmde Vietnam değil Irak savaşı gazileriler. Filmin 2010'da vizyona girmesi planlanıyor.

Bu sırada Rampage, TUF 10 çekimlerini bitirmek üzere. TUF 10, önümüzdeki ay yayınlanmaya başlayacak. Rampage'in bir sonraki adımı TUF 10'da rakip koç olan Rashad Evans ile UFC107'de yapacağı maç. 

Bunun üzerine, film çalışmalarına başlayacak olan Rampage, herhalde bir süre kafesten uzak kalacaktır diye tahmin ediyoruz... Rampage'i BA Baracus rolünde görmek için şimdiden sabırsızlanıyoruz!

Rampage ile ilgili eski haberler:

Cumartesi, Ağustos 22, 2009

M-1 Global presents Breakthrough

Fedor'un sahibi M1, 28 Ağustos gecesi, ''M-1 Global presents Breakthrough'' ile Amerika'daki ilk event'ini düzenliyor. Enteresandır, ilk defa posterindeki iki dövüşçünün sadece gösteri maçı yapacağı bir MMA eventi görüyorum. Evet, Fedor ve Mousasi ancak 5 dakikalık bir antreman maçı yapacaklar. Doğrusu bu Fedor için yıllardır ilk defa bir eksi puan diyebiliriz...



Gecenin heycanla beklenen karşılaşması ise eski toprak, yaşayan efsane Mark Kerr ve King Mo Laval arasında olacak.

MAIN CARD
  • Mark Kerr vs. Muhammed "King Mo" Lawal
  • Fedor Eemlianenko vs. Gegard Mousasi (five-minute sparring exhibition)
  • Lucio Linhares vs. Mikkail Zayats
  • Rob Broughton vs. Jessie Gibbs
  • Karl Amoussou vs. John Doyle
  • Michael Kita vs. Lloyd Marshbanks
  • Ferrid Kheder vs. Daisuke Nakamura
PRELIMINARY CARD
  • Rogent Lloret vs. Alexey Oleinik
  • Tim Bazer vs. Eric Marriot
  • Josh Orocho vs. Sean Wilson
  • Rudy Bears vs. Brendan Seguin
  • Mollie Ahlers-Estes vs. Andria Caplan

Salı, Ağustos 18, 2009

Mark Coleman vs. Tito Ortiz UFC 106'da!

UFC'den bomba gibi bir eşleşme! UFC'nin iki sembol ismi Ortiz ve Coleman kozlarını 21 Kasım'da UFC 106'da paylaşacaklar. Emekliliğe karşı inatla direnen eski toprak Mark Coleman ve uzun süredir kafesten uzak kalan Tito Ortiz'in eşleşmesi en çok eski MMAseverleri memnun etti. 

Günümüzde UFC'de sadece sıralamaya göre yapılan eşleşmelerinin arasında bu gibi şan şöhret maçlarını özler olduk. 
Tito Ortiz, en son bir buçuk sene önce Machida'ya decision ile mağlup olmuş ardından UFC ile ipleri koparmıştı. Mark 'The Hammer' Coleman ise en son UFC 100'de Stephen Bonnar'ı mağlup ederek 1997'den bu yana kafesteki ilk galibiyetini almış almıştı.

Salı, Ağustos 18, 2009

Irak'ta MMA!

Amerikan Silahlı Kuvvetleri tarafından 1 Eylül'de, Musul'da bir MMA event'i düzenleniyor. Dövüşçülerin hepsinin silahlı kuvvetlerden olacağı gecede Amerikan askerlerine giriş bedava. Event daha sonra banttan Amerika'da yayınlanacak. 
Enteresan...
Geceyi düzenleyen Monica Sanford'un myspace sayfası:

Pazartesi, Ağustos 17, 2009

Fred Ettish'in hikayesi

Bundan 15 sene önce, UFC 2'deki ağır yenilgisiyle tanınan biri Fred Ettish. Yenilgisinden de çok, aslında sonrasında alay konusu olmasıyla ünlü diyebiliriz. Ancak 15 sene sonra Ettish, geçtiğimiz haftasonu, 53 yaşında tekrar kafese girerek MMA sicilini 0-1 olmaktan kurtarmaya karar vermiş...

1994... UFC'nin tamamen kuralsız olduğu yıllar. Eldiven yok, koruma yok, saç çekmek, hayalara vurmak, herşey serbest! Fred Ettish, o zamanlar bir karate hocasıyken (kenpo karate) UFC diye bir şey olduğunu duyuyor ve bu organizasyonda dövüşmek istiyor. Kabul edilmeyince antrenör olarak yer alıyor. Aynı zamanda Fred, turnuvaya yedek dövüşçü olarak da yazılıyor. Yani, biri sakatlanırsa onun yerine turnuvaya dahil olabilcekler listesine ekleniyor. 

10 dakikada kafese
UFC 2'deki 16 kişilik turnuvanın çeyrek finallerine gelindiğinde, Fred koridorda kendi dövüşçüsü ile ilgilenirken bir anda Rorion Gracie onu kolundan tutarak dövüşmeye hazır olup olmadığını soruyor. O anda karar vermesi gereken Fred, 10 dakika içinde kendini kafeste buluyor. Ve kendinden fiziksel olarak çok daha üstün olan Johnny Rhodes'dan sağlam bir dayak yiyor. Yerde kafasına aldığı diz ve yumruk darbeleri ile kaşı açılan ve akan kandan dolayı göremeyen Fred Ettish pes etmiyor. Yerde sürünerek daireler çizerek ayaklarıyla kendini korumaya çalışıyor. O zamanlar hakem Big John Mc Carthy'nin maçı durdurmaya yetkisi olmadığı için maç böyle devam ediyor ve 3 dakika sonra Rhodes maçı submission ile kazanıyor. 

Maçtan sonra fiziksel olarak kendine gelmesi uzun sürmese de, yenilgisinin Fred Ettish'in sosyal hayatındaki etkisi büyük oluyor. Fred Ettish'in bir uzak doğu sanatları dövüşçüsü olarak kendini rezil ettiğini düşünen bazıları Fred Ettish'e mektuplar yazıp onunla dalga geçiyorlar. Daha sonraları Fred Ettish ile geçilen dalga gittikçe büyüyor ve birinin internet üzerinden ''Fred Ettish Fetal Fighting'' diye bir sayfa oluşturmasına kadar varıyor. (Fetal: Cenin pozisyonu) Yerde kendini savurken bir cenin pozisyonu almasından dolayı Fred'i alay konusu edenler ona böyle bir isim takıyorlar.

Zor bir hayat
Fred Ettish, babasını çok erken kaybettikten sonra, çocukluğunda sarhoş bir üvey baba tarafından fiziksel tacize uğramış. Sonrasında orduya yazılmış. 1996'da bir çocuğunu doğumda kaybetmiş. İlk karısını kaybetmiş, ölüm sebebini öğrenememiş. Hayatında böyle acı olayları birden fazla defa yaşamış bir insan Fred Ettish. Bazen hala bir anda gözyaşlarına boğulduğunu ve bir insan için çocuğunu kaybetmekten daha kötü birşey olamayacağını söylüyor. Çocukken üvey babasından yediği dayakların onu hem iyi, hem kötü, çok etkilediğini söylüyor. Dövüş sporlarına başlamasında da küçükken hep kurban olmasının etkisinin büyük olduğunu ekliyor.

Fred Ettish, 1994'te UFC 2'de yediği dayakla ilgili kendisiyle geçilen dalgalara da çok kafayı takmış. Yıllarca kendisiyle dalga geçen insanları kovalamış, onlara meydan okumuş ama sonunda pes etmiş. 1994'teki yenilgisinden sonra tekrar UFC'de dövüşmek istese de, UFC kendisini kabul etmemiş.

Fred Ettish geçmişiyle yüzleşiyor
Ancak MMA sporunun günümüzde tavan yapmasıyla, Fred Ettish de 53 yaşında bir kere daha kafese girmeye karar vermiş! Kendi sözleriyle ''Geçmişle yapmam gereken bir hesaplaşmam vardı. UFC 2'den beri içimde savaştığım bir çok sorun vardı. Kendi yeteneklerimi göstermem, ispatlamam gerekiyordu'' diyor Ettish...

Fred Ettish, bu geçtiğimiz Cumartesi, Cage Fighting Extreme adlı ufak bir organizasyonda ringe girdi. Kendisinden çok daha genç ve ağır olan rakibini ilk rauntta TKO eden Fred Ettish, kariyerinin ilk galibiyetini elde ederek sicilini 1-1'e getirdi.

Fred Ettish'in bugün 20 kadar öğrencisi var. Kendi dojosunda haftada ortalama 20 saat çalışıyor.
Kaynak: 

Pazar, Ağustos 16, 2009

Strikeforce gecesinin yıldızları: Cristiane Cyborg ve Gegard Mousasi

MMA dünyasında UFC'nin kapsama alanı dışında 2 yeni dev isim daha doğdu: Cristiane Cyborg Santos ve Gegard Mousasi! Zaten hızla yükselen performanlarıyla uzun süredir dikkatleri üzerlerine çeken bu iki isim, bu Cumartesi kazandıkları yeni kemerlerle şöhretlerini perçinlemiş oldular.

Cristiane 'Cyborg' Santos ilk rauntta şampiyon...
Cristiane 'Cyborg' Santos, bayan MMA dünyasının tarihindeki en büyük maçı, 
ilk rauntta TKO ile kazanarak şampiyonluk kemerini taktı. Bayan MMA'in yüzü olarak kabul edilen Gina Carano ise böylelikle kariyerinin ilk yenilgisiyle tanışmış oldu. Oldukça heycanlı ve sert geçen karşılaşmada karşılıklı yumruklaşmalarda ağır basan taraf Cyborg oldu. Carano, birkaç pozisyonda çok güzel hamleler ve ataklar yapsa da, Cyborg'un kuvveti karşısında sonunda dayanamadı. Ancak kesinlikle tek taraflı bir mücadele oldu diyemeyeceğimiz maçta, eğer maç uzasaydı durum çok daha farklı olabilirdi. Bir yıla yakın bir süredir maç yapmamış olan Carano, mağlubiyetten sonra yorum yapmadan kafesi terk etti. 
Carano'nun mazeretleri bir yana, Cristiane 'Cyborg' Santos bayan MMA dünyasının en iyisi olduğunu ispatladı! 



Gegard Mousasi DREAM'den sonra Strikeforce'un da kemerini taktı!
DREAM ve Cage Warriors orta siklet şampiyonu olan Ermeni dövüşçü Gegard Mousasi, Strikeforce'un da orta siklet şampiyonluğunu da kazandı. Eski şampiyon Renato 'Babalu' Sobral, Mousasi'nin karşısında kimileri tarafından favori gösterilmesine rağmen, hiç bir varlık gösteremeden mağlup oldu. Son dönem Fedor Emelianenko ile birlikte çalışan Mousasi, tıpkı Fedor gibi çok rahat, çok sakin ve çok sert tarzıyla dikkat çekti. Şimdi DREAM 11'de Super Hulk Tournament'ta yarı finalde dövüşecek olan Mousasi, yılın dövüşçüsü olmaya aday.

Çarşamba, Ağustos 12, 2009

İlk bayan MMA ünvan maçı geldi çattı

MMA tarihinin ilk bayan süper maçı, ilk bayan ünvan maçı, sonunda bu Cumartesi, 15 Ağustos'ta Strikeforce'da: Gina Carano vs. Cris Cyborg !

Aylardır heycanla beklenen Carano vs. Cyborg maçı spor tarihinde bir mihenk taşı olma yolunda. MMA'in yeraltı zamanlarından çıkıp primetime'a ulaştığı, izlenme oranının Boks ve Amerikan Güreşi'ni solladığı bu zamanda, bayan MMA dünyası da en parlak zamanını yaşıyor. Rakiplerini yerle bir eden bu iki isim arasındaki 'kim daha iyi' sorusu sonunda bu Cumartesi cevabını bulacak.

Strikeforce'un web sitesindeki fragmanda dediği gibi ''Strikeforce, kız gibi vurmak deyimini yeniden tanımlayacak!'' 
http://www.strikeforce.com

Strikeforce, aynı gecede bir süper maç daha sunuyor: Renato Babalu Sobral vs. Gegard Mousasi. Son zamanlardaki transferleriyle atağa kalkmış olan Strikeforce, bu gece ile birlikte bu yazın en iyi (UFC 100'den sonra) MMA etkinliğini gerçekleştirmiş olacak.

Şimdi bütün gözler Gina Carano ve Cris Cyborg'da... Bu iki muhteşem bayan atletin mücadelesini heycanla bekliyoruz.
İlgili haberler:

Salı, Ağustos 11, 2009

Tarihten sayfalar: Sakuraba'nın en kötü 5 gecesi

MMA'in en büyük efsanelerinden biri olan ve belki de bu sporun ilk enternasyonal yıldızı diyebileceğimiz Kazushi Sakuraba'yı herhalde tanımayan yoktur. PRIDE FC yıllarındaBrazilian Jiu-Jitsu'yu dünya çapında bir fenomen haline getiren Gracie ailesinin fertlerini birer birer alt eden Sakuraba'nın takma adı ''Gracie Hunter'' yani Gracie Avcısı. Sırf Gracie ailesiyle olan muhteşem maçları ile bile tarihe geçmeyi hak eden Sakuraba, siklet farkı gözetmeden MMA'in en büyük isimleriyle kapışmış büyük bir usta. Kendisi orta siklet olmasına rağmen, nice ağır siklet rakiplerle ringe çıkmış (Cro Cop ve büyük Nogueira da dahil) ve çoğunu da devirmiş olan Saku'nun devirdiği ünlü isimler arasında Carlos Newton, Vitor Belfort, Guy Mezger, Kevin Randleman, Quinton Rampage Jackson, Royler Gracie, Royce Gracie, Ryan Gracie, Renzo Gracie, Ken Shamrock ve Punk Minowa var... Böyle bir kariyer kolay kolay her dövüşçüye nasip olmaz.

Sakuraba'nın kariyerinin belki de en parlak noktası, 2000 yılında PRIDE FC turnuvasında Royce Gracie ile tam bir buçuk saat boyunca dövüşmesi olmuştu. Gracie'lere özel kurallarla iki taraftan biri pes edene kadar devam edeceği açıklanan maçta, anca 6. raunddan sonra Gracie havlu atmıştı. (Raundlar 15'er dakika olmak üzere)

Aynı gece, bir de bu maçın üzerine Sakuraba, tekrar ikinci bir maça çıkıp bir başka yaşayan efsane, ağır siklet, Igor Vovchanchyn ile 15 dakika dövüşmüş ve jüri kararı ile mağlup olmuştu. (PRIDE FC bambaşkaydı diye boşuna demiyoruz  her fırsatta...)
Her maçında yepyeni hareketlerle çıkagelen, o güne kadar izleyicilerinin hiç tanık olmadığı numaralarla rakiplerini şaşırtan Saku, ayrıca ringe çıkarken yaptığı şovlarla da milyonların gönlünü fethetmiş gerçek bir yıldızdı. Hala da öyle.

----

Ancak dayak yediği zaman da tam dayak yiyen bir tarzı vardı diyebiliriz Sakuraba için. Samuray ruhu ile pes etmek nedir bilmeyen ve asla rakip seçmeyen Sakuraba, bir maçı kaybettiği zaman genelde çok ağır darbelere ve sakatlıklara maruz kaluyordu. İşte karşınızda Sakuraba'nın en sert 5 mağlubiyeti:

5) Wanderlei Silva vs Sakuraba 2 - Wanderlei karşısındaki ilk maçında yaşadığı korkunç hezimetten sonra, tekrar geri dönen Sakuraba, ikinci maçta oldukça iyi bir performans sergiliyordu. Ancak Wanderlei, o sırada sadece kendi kariyerinin değil, bütün MMA tarihinde eşine az rastlanacak bir formdaydı. Kendisini kafakola almak isteyen Sakuraba'yı havaya kaldırıp yere çakan Wanderlei, o gece Sakuraba'nın omzunu kırıyordu. Omzu kırılmasına rağmen Sakuraba pes etmiyor, ancak raund bitince, ikinci raunda devam edemiyordu...
4) Antonio Schembri vs Sakuraba 1 - Sakuraba'nın kariyerindeki en sürpriz mağlubiyet yine Muay Thai clinch'i ve diz darbeleriyle geliyordu. Wanderlei Silva'nın takım arkadaşı Schembri, rövanşı kaybetse de, Sakuraba'yı o gece nakavt edip yerde kafasını ve böğrünü tekmelediği sahnelerle MMA tarihine geçiyordu.
3) Melvin Manhoef vs Sakuraba - Sene 2008... çoktan emekli olması gerekirken hala dünyanın en güçlü ağır sikletlerinin karşısına çıkan Sakuraba, canavar Manhoef'in tekmesini blok etmesine rağmen sersemlemekten kurtulamıyor, ardından yerde Manhoef'in çekiç yumruklarıyla bayılıyordu...
2) Wanderlei Silva vs Sakuraba 1 - Benim hayatımda izlediğim ilk MMA maçıydı bu... Sonrasında uzun süre çok rahatsız olduğumu hatırlıyorum.  O zaman kariyerinin en tepesinde olan Sakuraba, yükselen yıldız Wanderlei'nin diz darbeleri, yerde futbol tekmeleri ve clinch'i karşısında perişan oluyordu. Öncesiyle sonrasıyla MMA tarihinin en ünlü birkaç maçından biri...
1) Ricardo Arona vs Sakuraba - Brock Lesnar'ın Frank Mir'in suratını getirdiği hali düşünün. Ricardo Arona'nın yerde attığı diz darbelerinden sonra Sakuraba'nın kafası ve suratı en az Mir'in aldığı hasarın 2 katını almıştı diyebiliriz. Alnının şişmesiyle bir anda adeta kafasının şekli değişen Sakuraba, maçtan sonra ringi terkederken insanlar daha fazla görmesin diye kafası havlu ile örtülmüştü.
Yaşayan efsane Sakuraba'yı Kansporu olarak yürekten selamlıyoruz. 

***

Salı, Ağustos 11, 2009

Anderson 'Spider' Silva tekrar baştacı!

UFC 101 ''Silva vs Griffin'' maçı, en koyu Silva hayranını bile şaşırtacak bir şekilde Silva'nın ezici üstünlüğüyle sonuçlandı. Anderson 'Spider' Silva, UFC'de üst üste 10 maç kazanarak bir rekora daha imza atmış oldu.

Birçok MMA dergi ve sitesi tarafından 2008'in en iyi dövüşçüsü seçilen Silva, en son Thales Leites karşısında gösterdiği pasif performansla tepki çekmişti. (Pasif derken, 5 raundun 5'ini de kazanan Silva yine ezici bir üstünlük kurmuş, ancak Leites'i bitirmek için bütün gücünü harcayacağına rakibinin üstüne gelmesini beklemişti). Adeta istenmeyen adam ilan edilan Spider için Wanderlei abimiz de ''ben bu traz dövüşçüleri sevmiyorum'' yorumunda bulunmuştu. Bunun üzerine UFC, adeta Anderson Silva'yı cezalandırırcasına, Silva'nın karşısında karşısına, ondan bir siklet üstte olan herkesin sevgilisi Forrest Griffin'i çıkardı. Ortaya tam bir ''iyi kötüye karşı'' eşleşmesi çıktı.

Kimin kazanacağını tahmin etmek imkansız diyorduk ki, Anderson Silva adeta dalga geçtiği Griffin'i ilk raundda 3 kere yere düşürüp nakavt etti. Şimşek gibi bir galibiyet elde etti.Silva'nın performansı hakikaten inanılmazdı. Silva, ilk yumruktan sonra akılalmaz derecede yavaşlayan Griffin'in karşısında elleri belinde dans etti. 5ouncesofpain adlı MMA sitesi Silva'nın adeta Matrix'ten çıkarak Morpheus'u gururlandıracak bir performans gösterdiğini yazdı. Aslında Silva bu işi daha o ilk yumrukda bitirdi tabi...

Fedor'un uzun zamandır aktif olmaması ile birlikte artık dünyanın en iyi MMA dövüşçüsü olarak Spider Silva'yı gösterenlerin sayısı bir hayli çoğalmış oldu. 

Silva'nın bir sonraki rakibi, ondan rövanşı almaya çalışacak olan Dan Henderson. Kulislerde dolaşan daha sonraki muhtemel rakipler arasında Lyoto Machida ve GSP de var. Ancak Silva ve Machida'nın çok iyi dost olduklarını ve Silva'nın ''asla Machida ile dövüşmem'' dediğini de not düşelim. Tabi UFC yönetimi arkadaşlıkların asla eşleşmelere mani olmayacağını her fırsatta vurguluyor.


Kendisini çok sevsek de biraz abartıldığını ve çok erken bir 'ünvan maçı' verildiğini düşündüğümüz Forrest Griffin, maçtan sonra adeta meclisten kaçan suçlu bir milletvekili gibi koşarak arenayı terk etti.

Cuma, Ağustos 07, 2009

Cuma, Ağustos 07, 2009

Fedor, Strikeforce'la imzaladı!

MMA'in gelmiş geçmiş en iyi sporcusunun UFC'ye gelişi yine yalan oldu. Dana White küplere bindi. UFC'nin yeni rakibi belli oldu: Strikeforce!

Affliction'ın çöküşünden sonra UFC'ye gelmesine kesin gözüyle bakılan Fedor'un Strikeforce'a gelmesiyle dengeler alt üst oldu. Strikeforce, ilk bayan süper dövüşünü (Carano vs. Cybrog) gerçekleştirmesine günler kala Fedor'u da bünyesine ekleyerek MMA düyasında bir süper güç haline gelmiş oldu. 

Fedor 'The Last Emperor' Emelianenko, imzadan sonra yaptığı açıklamada UFC'nin basını yanılttığını iddia etti. Hakikaten ortada 6 maçta 30 milyon dolarlık bir teklif olsaydı bu teklifi kabul ederdim diyen Fedor, UFC'nin kendisine sunduğu teklifin çok daha düşük olduğunu belirtti.

Bununla beraber, Çarşamba günü Jacare Souza'nın da Strikeforce'a katıldığı açıklandı. Jacare Souza, DREAM'in en büyük yıldızlarından biri.