
Bir kickboks organizasyonu olarak Kaliforniya'da başlayan
Strikeforce, ilk MMA gecesini 10 Mart 2006'da düzenlemişti.
Strikeforce: Shamrock vs. Gracie adlı gecede
Frank Shamrock ve
Cesar Gracie'nin merakla beklenen karşılaşmasında başka, o günlerde pek tanınmayan ama artık bugünün MMA dünyasında herkesin saydığı
Gilbert Melendez, Clay Guida, Krsysztof Soszynski (The Polish Experiment), Cung Le ve Nate Diaz gibi dövüşçüler vardı. O günden bugüne,
Elite XC ve
Affliction'ın da çöküşüyle Strikeforce,
UFC'nin Amerikadaki tek rakibi olarak önemli bir misyonla yola devam ediyor. Ancak nedense, bugüne kadar birçok yıldız dövüşçüye sahip olmuş olan, Showtime ve CBS kanalları sayesinde UFC'nin ulaşamadığı kadar geniş bir seyirciye ulaşma fırstı olan Strikeforce, hiçbir zaman tam ''olamadı''.
Olmak derken burada kastım şu; Bir UFC veya bir
PRIDE FC gibi (hatta
DREAM gibi) yıldız isimler yetiştiremedi Strikeforce... Bir devamlılığı olamadı. Şampiyonlarını satamadı. En önemlisi de ''Strikeforce izleyicisi'' diye bir kitle oluşturamadı. Sadece MMA'yle çok ilgilenen seyircilerin ve kanallar arasında dolaşırken tesadüfen ona rastlayan izleyicilerin organizasyonu olabildi.
Sanki her bir event diğerinden bağımsızmış gibi. Ne UFC'deki sistem var, ne Japonya'daki ilgi, ihtişam var. Arada biyerde sıkışıp kalmış, kimsenin bağrına basmadığı bir marka olarak devam ediyor Strikeforce. Bugüne kadar Strikeforce, ya Japonya'dan dövüşçü aldı, ya da UFC'den elden düşme yıldızları topladı. Bayan MMA'i deseniz onu da belli bir kitleden fazlasına ulaştıramadı.
Cris Cyborg Santos ve
Gilbert Melendez dışında (o da tam bir yıldız sayılmaz) Strikeforce asla sıfırdan kendi yıldızını yetiştiremedi.
Mauro Ranallo geldi olmadı.
Big John McCarthy geldi olmadı.
Fedor geldi olmadı...

Geçtiğimiz haftasonu düzenlenen
Strikeforce: Houston da farklı geçmedi. Yine Strikeforce'un yetiştirmekte olduğu 2 yıldız ismin düşüşüne şahit olduk.
King Mo Lawal ve
Bobby Lashley, pazarlanmakta olan 2 yıldız isimken, ortalama izleyicilere yabancı isimler tarafından mağlup edildiler. (Gecenin maçlarını yine
ufcturk.net 'den yüksek kalitede izleyebilirsiniz) King Mo vs. Cavalcante maçı çok iyiydi!
Cavalcante muhteşem bir performansla belki de gecenin en iyisiydi.
Ronaldo Jacare (Timsah) Souza ise,
Jake Shields'in terk ettiği ortasiklet kemerinin yeni sahibi olurken, şu anda Strikeforce'un sahip olduğu en üst seviye dövüşçülerden biri olduğunu bir kere daha ispatladı.
Jacare vs. Mayhem Miller III'ü hala heycanla bekliyoruz (ve tabi
Miller vs. Nick Diaz'ı!!!)

Şimdi
EA Sports MMA geliyor. Strikeforce için belki de bugüne kadarki en büyük pencere bu. Bilgisayar oyunları pazarının gücünü biliyorsanız (Hollywood'dan çok daha büyük), bu oyunla birlikte Strikeforce'un UFC'ye büyük bir darbe vurup belki de dengileri değiştirebilecek olması ihtimalini küçümseyemezsiniz. Ama dediğim gibi.. Yıllardır hala bir yerde bir eksik var... Ve bu sanki hiç daha iyiye de gitmiyor gibi... Strikeforce ne yaparsa yapsın UFC veya PRIDE gibi kucaklanan bir marka olamayacakmış gibi... Bakalım...