Bu işin doğasında var!
Bildiğiniz gibi K1'da olsun, PRIDE'da olsun, her türlü dövüş müsabakasında kafa arkasına ve ense köküne darbe kesinlikle yasaktır. Çünkü beyne ve omur iliğe kalıcı zarar, hatta ölüm tehlikesi vardır. Abartı değil. Ancak tekrar tekrar görüyoruz ve biliyoruz ki, hem eskiden K1'de ve PRIDE'da, hem de günümüzde modern MMA'de kafa arkasına vurulan darbe bu işin kaçınılmaz bir parçası halinde... Her MMA event'inde, en az bir kere hakemin bir sporcuyu 'Dikkat et! Kafa arkasına vurma!' diye uyardığına şahit oluyoruz. Her maç kasten olmasa bile illa aradan bir iki yumruk kafanın arkasına denk geliyor. Başka türlü olmasına imkanı yok. Olayın doğası böyle. Dövüşün doğası böyle. Peki bu durumda ne yapılmalı? Bu işe ne kadar müsammaha edilmeli?
'Rabbit Punch' terimi avcıların tavşanları öldürmek için kafalarının arkasına vurmalarından geliyor. |
MMA hakemliğinin en zor kısmı
Hakemlerde burda durumun kritikliğini göz önünde tutup bu darbelere ister istemez müsammaha gösteriyorlar. Çünkü zaten bu anlarda öyle bir panik cereyan ediyor ki, kafa arkasına yumruk gelmiş, gelmemiş, noldu, ne bitti falan derken maç bitiveriyor bir anda. Hakem için çok zor anlar bunlar. Biz izleyiciler, çoğu zaman TV karşısında tekrarı için bekliyoruz karar vermek için. Hakemin olay yaşanırken müdahele etmesi lazım. Zaten MMA'in diğer dövüş sporlarından en büyük farkı, ve spor dünyasına getirdiği en büyük fark belki de bu durum.. Boksa spor diyen ama MMA'e barbarlık diyen bir kesim için en büyük fark belki de bu durumdan ileri geliyor. (PRIDE döneminde işin içine bir de bayılmış bir sporcunun kafasına atılan futbol tekmeleri ve stomp'lar yani kafaya ayakla basmalar giriyordu ki, hakikaten bu iş artık orda spor olmaktan iyice çıkıyordu...)
Sporcu güvenliği nerede başlıyor? Dövüş nerede bitiyor?
Madalyonun diğer yüzünde ise şöyle bir konu var. Eğer maçın son anlarındaki bu gibi durumlarda dövüşçüleri caydırmak için kafa arkasına darbelere çok sıkı bir yasak getirilirse, bu sefer de maç boyunca yerde dövüşürken kendini korumak için kasten yüzünü saklayıp kafasının arkasını rakibine dönen dövüşçülerle karşılaşacağız. Aslında zaten bir dereceye kadar bu iş böyle... Ama dediğim gibi sıkı bir uygulama başlatılırsa bu iş çok daha sistematik bir hale gelip dövüşün doğasını baltalamış olacak.
Aslında bu olayı şu anda yerdeki rakibin kafasına diz atma konusunda bizzat yaşıyoruz. Dövüşün doğasına tamamen aykırı bir şekilde kafasını rakibine kaptırmış dövüşçüler sırf bu kuraldan yararlanmak için parmaklarını veya bir dizlerini yere değdiriyorlar. Böylelikle rakibin diz darbelerinden korunmuş oluyorlar.
MMA'in doğuş sebebi
MMA'in doğuş sebebi göz önüne alındığında bu tam bir fiyasko. Çünkü biliyoruz ki UFC, Gracie ailesi tarafından farklı dövüş tarzlarını aynı kafese atıp hangisinin üstün olduğunu bulmak için düzenlenmiş bir olaydı. Kuralsızdı! Halbuki şimdi siz yerde diz ve tekmeyi yasaklayınca güreşçilere büyük bir avantaj, thai boksçulara da büyük bir dez avantaj sağlamış oluyorsunuz.
Olayı daha da ileri götürürsek tabi kafa atma yasağı, kasıklara darbe yasağı, hatta eldiven zorunluluğu gibi yerlere geliyor konu. Mesela 'Choke' adlı belgeselde kuralsız dövüş maçı öncesi, bir jiu-jitsu'cuya karşı eldiven giymek zorunda olduğunu öğrenen bir kickboksçunun serzenişi geliyor hep aklıma... O yüzden de dövüşün doğasından zaten uzaklaşmışız, önemli olan sporcuların güvenliği diye düşünerek daha fazla kural getirmek de bir çözüm olabilir. Ama ne yalan söyleyeyim, ben bunu isteyenlerden değilim. Dediğim gibi bu iş benim için en başından beri yarı spor, yarı gladyatörlük... Ve bence gladyatörlük yasaklanmamalı... Ama bu konular da her zaman tartışmaya açılmalı ve belli bir mantık çizgisinde ilerlenmeli...
12'den 6'ya dirsek darbesini yasaklayıp, kafa arkasına yumruklara devamlı göz yummakla bu iş olmaz...
1 yorum:
seninle aynı düşüncede kesinlikle değiliim. tam zıtım hatta. fakat düşüncelerini güzel bir dille paylaşman ve bir sonuca varılmasını, bir kararın verilmesini "tartışma" temeli üzerinden sağlanma taraftarı olman ve belli ki her düşünceye de saygı duyan birisi olman beni çok mutlu ediyor, keşke hem aynı fikirde hem zıt fikirde olduğum insanların hepsi böyle olsa diyor. kalemine kuvvet, kolay gelsin.
Yorum Gönder